Anasayfa ve Önsöz
Müellifin Biyografisi
İÇİNDEKİLER
CUMA GECESİ NAMAZI
1.Bolum Taharet ve Temizlik
2.BÖLÜM GUSÜL
10.BÖLÜM NAFİLE NAMAZLAR
Arapça metin önizlemesi
MESAJ YAZINIZ
Ziyaretçi defteri
HAFTALIK NAMAZLAR
CUMA GÜNÜ NAMAZI
Cumartesi gecesi NAMAZI
CUMARTESİ GÜNÜ NAMAZI
Pazar gecesi Namazı
Pazar günü Namazı
Pazartesi Gecesi namazı
Pazartesi günü Namazı
Salı Gecesi Namazı
Salı Günü Namazı
Çarşamba Gecesi Namazı
Fefirru.ilallah
Çarşamba günü Namazı
PERŞEMBE GECESİ NAMAZI
Salatel ümmüye
Perşembe Günü Namazı
ÖNİZLEME
KAYNAKÇA
SALAVATLAR
Mi'rac Gecesi Namazi
Berat gecesi namazi
Regâib Gecesi Namazı
DENEY
Kadir Gecesi Namazı
Sevval ayi Namazlari
Zilhicce Namazı
Asure Gunu Namazi
Arefe Gunu Namazi
Kabir Azabi Namazi
Ayetler
Kotu Ruya Gorulunce Namaz
Kur'anİ Ezber Namazi
Tevbe Namazi
Hasimlari Helal Ettirme Namazi
Kifaye Yardim Namazi
Namaz ibadetini sevmek
Eyyam el Beyd Namazi
Namaz sureleri
 

1.Bolum Taharet ve Temizlik


   ELMALI HAMDİ YAZIR
   HOCANIN DUASI:

   İlâhî! Hamdini sözüme sertâc ettim; zikrini kalbime mirâc ettim; Kitâbını kendime minhâc ettim. Ben yoktum var ettin; varlığından haberdar ettin; aşkınla gönlümü bîkarar ettin. Yardımına sığındım, kapına geldim; hidâyetine sığındım, lütfuna geldim. Kulluk edemedim, affına geldim. Şaşırtma beni, doğruyu söylet; neşeni duyur, hakikati öğret. Sen duyurmazsan ben duyamam; Sen söyletmezsen ben söyleyemem; Sen sevdirmezsen ben sevemem. Sevdir bize hep sevdiklerini; yerdir bize hep yerdiklerini; yâr et bize erdirdiklerini. Sevdin habibini, kâinata sevdirdin. Sevdin de risâlet hırkasını giydirdin; Makâm-ı İbrâhimden Makâm-ı Mahmûda erdindin; server-i asfiyâ kıldın; Hâtem-i enbiyâ kıldın; Muhammed Mustafa kıldın. Salâtü selâm, her türlü ikrâm ve saygı ona, âline, sevdiklerine, sahâbîlerine ve onun peşinden gidenlere olsun yâ Rabb!

  ▪1-TAHARET (TEMİZLİK )
  ▪A TAHARETİN DİNİ VE ISTILAHİ  
   ANLAMI
  ▪B TEMİZLİK YAPILACAK SULAR  
   Mutlak Sular ve Mukayyed Sular

   Temiz ve Temizleyici Olmaları.
   Bakımından Sular Artık Sular

   Kuyu Suyu

  ▪ 2 -ABDEST

  ▪ A - ABDESTİN MAHİYETİ
  ▪ Abdestin Tanımı ve Hükmü
   Abdest Almanın Farz Olduğu.
   Durumlar Abdestsiz.
   Yapılamayan İşler
   AbdestAlmanın Vacib Olduğu.
   Haller Abdest Almanın.
  Müstehab.
  Olduğu Durumlar
  Abdest Almanın Şart Olmadığı  
  Durumlar

  ▪ B ABDEST ALMANIN VE  
   ABDESTLİ DURMANIN FAZİLETİ     ▪ C ABDESTİN FARZLARI.
   -Hanefîlerde Abdestin Farzları.
   -Şafiîlerde Abdestin Farzları  
   -Hanbelîlerde Abdestin Farzları.
   -Malikîlerde Abdestin Farzları
 ▪ Ca’ferîlikte Abdestin Farzları
 ▪ D ABDESTİN SÜNNETLERİ
 ▪ E ABDESTİN MENDUPLARI  
  MÜSTEHABLARI VE EDEPLERİ 
 ▪ F ABDEST DUALARI
 ▪ G ABDESTİN MEKRUHLARI
 ▪ H ABDESTİ BOZAN ŞEYLER

Sayfa ☆ 30 ☆

    TAHARET VE TEMİZLİK

  ▪1-ABDESTİ BOZMAYAN ŞEYLER
  ▪J-ABDESTTE ŞÜPHEYE DÜŞMEK
  ▪K -ABDESTİN ALINIŞI

  ▪ 3-MESTLERE MESHETMEK
  ▪ A-MESHETMENİN MAHİYETİ
Mestler Üzerine Meshin Caiz Olabilmesinin Şartları
Mestler Üzerine Mesh Nasıl Yapılır? Mestlerin altına mesh yapılmaz Mesh Müddeti
 ▪B-MESHİ BOZAN ŞEYLER
●Meshin Mekruhları
 ▪ C-SARGI ÜZERİNE MESH
 ▪ 4-ÖZÜR HALİ
   Özür nedir?
   Özrü Hükmü

  Saya ☆ 31 ☆

 

  ▪ 1-TAHARET (TEMİZLİK) 
 
  A-TAHARETİN DİNİ VE ISTILAHİ.
     ANLAMI 

  Allah Teâlâ Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır.

يوَاللّهُ يُحِبُّالْمُتَطَهِّرِين

  “Allah çok temizlenenleri sever.” ' 
Peygamber Efendimiz (s.a.a.) ise, “Temizlenin zira İslâm temizliktir” 2 buyurdu. 
Ebü Mâlik el-Haris (r. a. ) rivâyetine göre, Resulullah
(s.a a.), bir başka hadis-i şerif inde ise şöyle buyurdu: 
_____________________________
 
▪ 1 - Tevbe: 9/ 108.

 
▪ 2 - Ebü Dâvüd ve Tirmizî, Hz. Ali’den; Tirmizî, Tahâret babında en sahih ve en hasen hadîs budur’ demektedir.

و عن أبى ملك الحرث بن عاصم الشعر ى رضىالله عنه قال :قال رسول الله صلى الله عليه وسلم الطهور شطرالايمان

 SAYFA ☆ 33 ☆ 


 KUR'AN VE SÜNNET IŞIĞINDA BÜYÜK ISLAM İLMİHALİ

"Temizlik imanın yarısıdır.” 3

-Taharetin sözlük anlamı, maddî olsun, manevî olsun bütün kirlerden ve pisliklerden temiz ve uzak olmaktır.

-Dinî ıstilahtaki mânâsı ise, necâset denilen maddî pislikten ve hades denilen, ibâdetlere mâni hükmî kirlilik hallerinden temizlenmek demektir.

ابن عباس أن رسول الله صلى الله عليهوسلم  دخل على اعرابىسعودى مرضهوكان اذا دخل على مريض يعوده قال لا بأس طهور انشاء الله فقال قلت طهور   

  İbn Abbâs’tan (r.a.) şöyle rivayet edildi:

  Allah Resülü (s.a.a.) hasta bir bedevînin ziyaretine gitti. Ziyaretine gittiği hastaların yanına vardığında şöyle derdi: “Gerçek şu ki, bu (hastalık) Allah’ın izn-i keremiyle günahlarını temizleyicidir.” 4

Günahlar manevî kirlerdir. Peygamber Efendimiz (s.a.a.) bu hadis-i şerifînde manevî temizliği, kalp temizliğini kasdetmiştir.
Abdest, günah kirlerinden de arındırır:

عنه ان رسول الله صلى الله عليه وسلم قال اذا توضاالعبد المسلم أو المومن فغسل وجهه خرج من وجهه كل خطينه نظر إليهابعينيه كل خطينة كان بطشتها يده مع آخر قطر المعء فاذا غسل يديه خرج منيديه كل خطينة كان بطشتها يداه مع الماء أو مع آخر قطر الماء حتى يخرج نققيا من الذنوب فإذا غسل رجليه خرجت 
________________________________
▪3 Müslim, Tahâret, 1, s.203; Tirmizî, H.No. 3517 ve Nesâî, Amelu Yevm ve’l-Leyl, No. 168-169; Ebân b. Yezîd an Yahyâ b. Ebî Kesîr an Zeyd b. Sellâm an Ebî Sellâm an Ebî Mâlik, senedi ile tahric ettiler.
▪ 4 Buhârî, Menâkıb 25/43, IV, 181; Merdâ 10, VII, 5-6; Merdâ 14/2, VII, 7; Tevhîd 31/7, VIII, 192; Nesâî, Amelu Yevm ve’l-Leyle, H. No. 1039; Taberânî, H. No. 11951; İbn Hibbân, H. N0: 2948 ve Beyhakî, III, 382.

SAYFA ☆ 35 ☆

وَاللّهُ يُحِبُّالْمُتَطَهِّرِي

   
EBü Hureyre’nin rivayetine göre, Allah Resülü (s.a.a.) şöyle buyurdu:

  “Müslüman veya mü’min kul, abdest alıp da yüzünü yıkadığı zaman, gözüyle bakarak işlemiş olduğu her günah, su ile beraber yüzünden çıkıp gider ya da suyun en son damlasıyla çıkıp gider. Ellerini yıkadığı zaman, eliyle işlediği bütün günahlar su ile veya suyun en son damlasıyla birlikte çıkıp gider. Ayaklarını yıkadığı zaman, ayakları ile yürümek süretiyle işlemiş olduğu her türlü günah, su ile veya suyun en son damlasıyla birlikte çıkıp gider. Kısaca
(abdestin sonunda) günahlardan tertemiz olup arınır. ” 5

 وان عثمان بنان رضىالله عنهقال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم من توضا فاحسن الوضوء خرجت خطاياه من جسده حتى تخرج من تحت اظفاره 

  Hz. Osmân’dan )(r.a.) rivayetle,
  Allah Resülü (s a. a.) şöyle buyurdu:
  "Kim (âdâbına riâyet edip) güzelce abdest alırsa, tırnaklarının altına varmcaya dek, vücudundan bütün günahları çıkar.”
6

  Hz. İmam Ca’fer (a.s.) ise şöyle buyurmuştur:

  “Kim abdesti bozulmadığı halde abdest yenilerse; Yüce Allah, o kul istiğfar dilemeden onun tevbesini yeniler.” 7

  İbadetlerin sahih olabilmesi için maddî ve manevî temizlik
_________________________________
▪5 Mâlik, Taharet, No. 31, s. 32; Ebü Dâvüd, I, 183; Müslim, Tahâret 32, 5.215; Tirmizî, No.2; Tahâvî, I, 37; Beyhakî, I, 81; Süheyl b. Ebî Sâlih, an Ebîhî an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
▪6 Müslim, Abdulvâhid b. Ziyâd an Osmân b. Hakîm an lbni’l-Münkedir an Humrân an Osmân tarikiyle tahric etmiştir. Tahâret, 33. s. 216.
▪7 el-Vesail, c.1,s. 8.264.

SAYFA ☆ 36  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

şarttır. Namaz ibadeti için ise bedenin, elbisenin, namaz kılınan yerın temiz olması zorunluluğu vardır. 

آبو سعيد رفعه مفتاح الصلاة الطهور 

   Ebü Saîd’den (r.a.) merfu bir rivayetle, Allah Resülü (s.a.a.) şöyle buyurdu: 

   “Namazın anahtarı temizlik (abdest)tir.”8
___________________________
 ▪8 Tirmizî, No 238; Süfyân b. Vekî’ an Muh. el-Fudayl an Ebî Süfyân Tarîf es-Sa’dî an Ebî Nadre an Ebî Saîd senedi ile tahric etmiş ve isnâdı hakkında da “hasen” hükmü vermiştir. 
 
SAYFA ☆ 37  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

  ☆ B - TEMİZLİK YAPILACAK SULAR 

  Hadesten ve necasetten temizlenmek genellikle su ile olur. Ancak her su ile temizlik yapılmaz. Temizliğin hangi sularla yapılacağını bilmek gerekir. Bu bakımdan sular ikiye ayrılır: 

   Mutlak Sular ve Mukayyed Sular: 

 ▪1 - Mutlak sular ile temizlik yapılır. Bunlar, yaratıldıkları aslî vasıf üzerine duran yağmur, kar, deniz, göl, ırmak, pınar ve kuyu sularıdır. 

   Su denildiği zamanda ilk olarak bu kısım sular akla gelir, Abdest ve gusülde de sadece bu kısım sular kullanılır. 
 
 ▪2 - İçine temiz bir şey karıştığı  için rengi, tadı, kokusu 
değişen mukayyed sular ile abdest ve gusül alınmaz. 

SAYFA ☆ 38  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

   - Temiz ve Temizleyici Olmaları Bakımından Sular: 

   - Abdest ve gusül almada mutlak sular, kendisi temiz olup olmaması, başka bir şeyi de temizlemeye elverişli bulunup bulunmaması bakımından şu kısımlara ayrılır: 

   - Hem temiz, hem de temizliğe elverişli ve kullanılması mekruh olmayan sulardır... Bunlar rengi, kokusu, tadı değişmemiş temiz sulardır. Hem içilir, hem yemek yapılır. Abdest ve gusülde de kullanılır. 

 ▪a- Hem temiz, hem de temizleyici fakat zaruret olmadan kullanılması mekrüh olan sular. .. Evcil hayvanların artığı olan sular bu kısımdaki sulara örnektir. Bu sular, her ne kadar temiz ise de, başka su varken yeme ve içmede, abdest ve gusül temizliğinde kullanılmamalıdır. Ancak başka su yoksa, kullanmakta hiçbir dinî mahzur kalmaz. 

▪b-Temiz fakat temizleyici olmayan sular. .. Bunlar gusül ve abdestte kullanılmış olan sulardır. Bunlarla yeniden abdest ve gusül alınmaz. Bu sular temizdir ve maddî pislikleri temizlemekte de kullanılabilirler. Pis olmadıklarından değdikleri yeri kirletmezler. Yemek ve içmekte kullanmak ise mekruhtur. 
   - Temiz olmayan sular... İçine bir pisliğin düştüğü kesin olarak belli olan ve “küçük su” tabir edilen az miktardaki sulardır. Bu sular hiçbir şeyde kullanılmazlar. Akar ya da büyük sulara pislik karışır da rengi, kokusu ve tadı değişirse; bu sular da temiz olmaktan çıkar. 

   - Temiz olup olmadıkları şüpheli sular... Ehlî eşek ve bundan doğmuş katırların artığı olan sulardır. Bu suyun temiz olduğu ittifaklı, ancak abdest veya gusülde kullanılıp kullanılmayacağı ihtilâflıdır. Temiz su varken bu sularla abdest alınmaz, gusül yapılmaz. Temiz su bulunmaması durumunda bu sularla abdest alınabilir, gusül yapılabilir. Ancak her ihtimale karşı bir de teyemmüm yapılır. 

   Çok su ile akarsu, pislenme yönünden aynı hükme tâbidirler. 
SAYFA ☆ 39 ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

   - Çok su, yaklaşık olarak elli metre kareden daha fazla olan sulardır. Bu sular, pislenme bakımından akarsularla aynı hükme tâbidirler. Yani, içine bir pislik düştüğünde suyun üç vasfından biri değişmedikçe temiz sayılır. Bu suların derinliği ise, en az 1 karış veya 24 parmak olmalıdır. 

   - Akarsu, akış kuvvetiyle bir saman çöpünü sürükleyip götürebilen sulara denir. Akarsular, çok su hükmündedir. İçlerine pislik düştüğünde üç vasfından biri bozulmadıkça, pis olmaz. 

    Eğer akmakta olan suyun yarısından tamamına kadar olan çoğunluğu pisliğe temas ediyorsa, suyun üç vasfından biri değişmemiş olsa bile, bu su pistir. Onunla taharet caiz olmaz. 

   - Az su, yaklaşık olarak elli metre kareden daha küçük olan sulardır. Bunlar içlerine herhangi bir pislik düştüğü zaman, derhal pislenirler. Isterse üç vasfından hiçbiri değişmesin. .. 

   Meselâ, böyle bir suya bir damla kan damlasa, suyu temiz olmaktan çıkarır. Suyun içerisine kan, içki, dışkı ve sidik karışırsa, bunlar 0 suyu bozar, temiz olmaktan çıkartırlar. 9 

   Bu sular, pisliğin değmesi ile bile pislenmiş olurlar. 

   - Pisliğe temasından dolayı üç vasfından bir veya ikisi değişen su ile temizlik yapılmaz. Ama bu su ile, bitki ve toprak sulanabilir. Sığır ve deve, davar gibi hayvanlara da içirilebilir. 

   Artık Su: 

  İnsan ve hayvanların içip geriye artık bıraktıkları sulara gelince... 

  - İnsanın, atın, koyun ya da deve gibi eti yenen bir hayvanın artığı olan su temizdir, temizleyicidir. Kullanılması mekruh değildir. 10 

  - Evcil hayvanların, dışarıda gezen tavuğun, kartal, doğan gibi 
______________________
▪9 Imam Serahsî, el-Mebsut, c. 1, s. 52. /▪10 İmam Serahsî, age., e. 1, s. 47. 
 
SAYFA ☆ 40  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

yırtıcı hayvanların artığı olan sular temizdir ama kullanılması mekruhtur. Temiz sular varken bunlarla abdest alınmaz. Temiz su bulunmadığı zaman bunlarla abdest alınır. 

   Domuz ve köpek ile kurt, arslan gibi yırtıcı hayvanların artığı olan sular pistir. Bunlarla taharet yapılmaz. “11 

   Eşek ve katırın artığı temiz veya pis olmak yönünden şüphelidir. Temiz su varken bu sularla abdest alınmaz, gusül yapılmaz. Temiz su bulunmaması durumunda bu sularla abdest alınabilir, gusül yapılabilir. Ancak her ihtimale karşı bir de teyemmüm yapılır. 12 

   Hayvanların teri artığı gibidir. Artı ğı temiz olan hayvanın teri de temizdir. Artığı pis olanın teri de pistir. 

   Kuyu Suyu: 

   Kuyuya pislik düşerse; o pisliğin çıkarılıp kuyunun suyunun tamamen boşaltılması ile o kuyu temizlenmiş olur. 

   Güvercin ve serçe pislikleri kuyu suyunu bozmazlar. 

   Serçe, fare ve bunlara benzer hayvanlar kuyuya düşüp ölürse, kuyudan 20-30 kova su çekilmesiyle kuyu temizlenir. 

   Güvercin tavuk ve benzerleri kuyuya düşüp ölürse, 40-60 kova su çıkarılır. 

  İnsan, koyun, ve köpek gibi canlılar düşüp ölürse kuyu tamamen boşaltılır. 

   Düşen bir hayvan şişer yahut dağılırsa, kuyunun bütün suyunu boşaltmalıdır. Boşaltmak mümkün değilse, 200-300 kova su çekilir. 
__________________________
▪11 - İmam Serahsî, age., c. 1, s. 48./▪12- İmam Serahsî, age., c. 1, s. 49-50. 
SAYFA ☆ 41  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

             
                 2  ABDEST 
 

 
           A  - ABDESTİN MAHİYETİ 

  -  Abdestin Tanımı ve Hükmü: 

     Abdest belli organları usulüne göre. yıkamaktan ve meshetmekten ibaret bir temizliktir, bir ibadet ve taattir. 

   Abdest kelimesinin Arapça’daki karşılıgı vudü” masdarıyla ifade olunur. Ki bu masdar, lügat açısından güzellik ve temizlik anlamına gelir. Abdeste, güzel oluşundan ve temizliğe yardımcı olmasından dolayı “vudü” adı verilmiştir. 

   Buluğ çağına ermiş, aklı olan ve suyu kullanmaya gücü yeten her Müslümana, gerektiği zaman abdest almak farzdır. 

   İmam Ali (k. veche), oğlu Hz. Hasan’a (ra,) şöyle tavsiye etti: 

   “Ey oğlum! Sana Allah’tan korkmam, namazı vaktinde kılmanı, zekâtı emredildiği yerlere vermeni, abdesti güzel almanı tavsiye 

...
SAYFA ☆ 42  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

ederim. Çünkü temizlenmeden namaz kılınmaz 13  
عبدالملك بن عمير سمعت شبيبا أبا رواح من ذى الكلاع انه صلى الله عليه وسلم فقر ابالروم فتر ددفلما انصرف قال إنه ليس علينا القرآن إن أقوام منكم يصلون معنا لايحسنون الوضوء 
فمن شهد اصلاة معنا فيحسن الوضوء
 
   Abdü’l-Melik b. Umeyr’den rivayet edildiğine göre, dedi ki, Zu’l-Kilâ’dan Şebîb Ebü Revâh’ı şöyle derken işittim: 

   O, Hz. Peygamber (s.a.a.) ile namaz kılmış. Allah Resülü (s.a.a.), Rüm süresini okumuş ve tereddüt geçirmiş (tekrarlamış), namaz bitince ise Hz. Peygamber şöyle buyurmuş: “Kur’ân okurken zihnim karıştı. Bazı kimseler abdesti güzel almadan bizimle namaz kılıyorlar. Kim bizimle namazda bulunursa abdestini güzel alsın!”14 

   - Abdest Almanın Farz Olduğu Durumlar: 

   - Namaz kılmak, tilâvet secdesi yapmak veya Kur’an-ı Kerim’i elleriyle tutmak için abdest ahnak farzdır. Bunları abdestsiz yapmak haramdır. 

   - Abdestsiz Yapılamayan İşler: 

  ● 1 - Namaz kılmak: 

   Abdestsiz bir kimse namaz kılamaz. Abdestin farz olmasmdaki asıl delil, Cenab-ı Hakk’ın Maide süresi 6. âyet-i kerimesindeki emridir. Cenab-ı Hakk şöyle buyurdu: 
______________________
▪13 Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Hasan, s.177; İbn-i Kesir, et-Tarih, c. 3, s. 170. /▪14 Ahmed b. Hanbel, bu hadisi Şerik, Şu’be ve Zâide kanalları ile Abdülmelik b. Umeyr’den tahric etmiştir. Müsned III, 471. Abdülmelik ve ondan rivâyette bulunanlar Sahih ricâlindendirler. Nesâî, bu hadisi an Ebî Revh an raculin şeklinde tahric etmiştir. et-Tergîb, I, 171. 
SAYFA ☆ 43  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR




ياأيها الذين آمنوا اذا قمتم إلى الصلوة فغسل وا وجو وايديكم إلى المر أفق واسمحو بروسكم وارجلكم الى الكعبين

  “Ey mü’minler! Namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi ve dirseklerinize kadar ellerinizi yıkayınız ve başlarınıza meshediniz ve ayaklarınızı iki topuğa kadar yıkayınız ve eğer cünüb iseniz gusledip tamamen yıkanınız. . .”15 

   Bir de Peygamber Efendimiz (s.a.a.)’in şu hadis-i şerifidir: 

 ابن عمر رفعه لا يقبل الله صلاة بغير طهور 

   İbn Ömer’den (r.a.) merliı olarak nakledildiğine göre Allah Resülü (s.a.a.) şöyle buyurdu: “Yüce Allah, abdestsiz namazı kabul etmez.”16 

   İmam Rıza, “Neden (namaza) abdestle başlanması emredilmiştir?” sorusuna şöyle cevap vermiştir: “Kul, Cebbar olan Allah’ın huzuruna çıktığı zaman temiz, münacâtında, yakarmasında, emrettiğine itaatte, bütün pislik ve necasetten arınması içindir. Bunlara ilave olarak, Allah’ın huzuruna giderken uyuşukluğun gitmesi, uyuklamaması ve kalbin temizlenmesi içindir.”17 

  ▪2 - Tilavet secdesi yapmak: 

   Abdestsiz tilavet secdesi yapılmaz. Namazda aranan şartlar, tilavet secdesi için de aranır. 

  ▪- 3Kar ’an-ı Kerim ’e abdestsiz el sürülmez. Fakat ayrı bir kap veya kılıf ile tutulabilir. 

   (Şafiî mezhebine göre ayrı bir kap veya kılıf ile de tutulmaz). 

   Abdestsiz olan kimse,Kur’an-ı Kerim’e dokunamadığı gibi, Kur’anın tam bir âyetinin veya bir kısmının yazılı bulunduğu bir 
______________________
▪15 Mâide: 5/6. /▪16 Müslim, ve daha uzun metinle Tirmizî./▪17 Muğniye, Fıkh’ul-İmam Ca’fer, c.l, s. 55; Şeyh Saduk, İmam Rıza’dan Hadis Pınarı, s.476. 
 
SAYFA ☆ 44  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

levhaya da el süremez.

   Nitekim Yüce Allah şöyle buyurmuştur:

لا يمسه إلا المطهرون

   “Ona tertemiz (abdestli) olanlardan başkası dokunamaz.”18

   Bu âyet sebebiyle, fıkıhta, cünüb iken Kur’an okunamayacağı ve abdesti olmayanın Mushaf ’a dokunamayacağı beyan olunmuştur.

   Fakat abdesti olmayan kimse, ezberinden Kur’an okuyabilir.

على أن رسول الله صلى الله عليه وسلم كان يخرج من الخلاء فيقر ء أن ويأكل معنا الحم ولم يكن يحجبه عن القرآن شيء ليس الجنابة

İmam Ali (k.Veche) şöyle buyurdu:

   “Allah Resülü (s.a.a.), helâdan çıkar, bize Kur’ân okur ve bizimle et yerdi. Cünüplüğün dışında, hiçbir şey O’nu (s.a.a.), Kur’ân’dan alıkoymazdı.”19

▪4 - Kâbe ’yi tavaf etmek:

  Kâbe’yi abdestli olarak tavaf etmek vacibtir. Abdestsiz olarak Kâbe’yi tavaf edenin tavafı sahih olur. Ama bununla birlikte bir haram işlemiş olur. Zira tavaf için hadesten temizlik vacibdir. Vâcibi terk eden ise günahkâr olur.

  - Hanefîlerde abdest, tavafın sıhhat şartı değildir. Şafıî mezhebine göre ise şarttır.
____________________________________

▪18 Vakıa: 56/79./▪19 Ahmed, c. 1, 83, 84, 107, 124, 134; Ebü Dâvud, 229; Tirmizî, 146; Nesâî; Tahâret 171, 1/144; İbn Mâce, 594; Ebü Ya’lâ, 287, 348, 406-8, 524, 579, 623; İbnu’l-Cârüd s. 52; İbn Huzeyme, 208; Tahâvî, 1, 87; İbn Hibbân, Mevârid, 192-193; Dârekutnî, 1/119; el-Hâkim 1/152, 107; Beyhakî ı / 88

SAYFA ☆ 45  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

   - Abdest Almanın Vacib Olduğu Durumlar: 

   Kâbe’yi tavaf etmek için abdest almak vacibdir. Peygamber Efendimizin (s.a.a.) beyan buyurduğu üzere tavaf da namaz gibidir. 

 ابن عباس رفعه الطواف حول البيت مثل الصلاة إلا أنكم تتكلمون فيه فمن تكلم فيه فلا يكلم إلا بخير 

 İbn Abbâs’tan (r.a.) merfu olarak rivayet edildiğine göre, Allah 

Resülü (s.a.a.) şöyle buyurdu: “Beytullah’ın etrafında tavaf etmek namaz gibidir. Dikkat edin, tavaf esnasında konuşuyorsunuz; kim konuşursa, sadece hayır konuşsun.”20 "

Tefsîr kitablarına el sürmek için abdest almak da, Kur’an’a hürmeten vâcibdir. 

Abdest Almanın Müstehab Olduğu Durumlar: 

Sırf temiz bir hal üzere bulunmak, ezbere Kur’an okumak, ezan okumak, kamet getirmek, din ilimlerini okuyup okutmak, din kitaplarını tutmak, cenazeyi yıkamak ve ardından yürümek veya öfkeyi sindirip yok etmek için, uyumadan önce, uykudan kalktığı vakit ve herhangi bir hata arkasından abdest almak, müstehabdır. 

Bu mevzuda, hadis kaynaklarında birçok rivâyet mevcuttur. Bu hadis-i şeriflerden bazıları şunlardır: 

الوضوء علىالوضوء نور إلى نور  

“Abdest üzerine abdest almak nur üzerine nurdur.”21"

ابن عمر رفعه من توضأ على طهر كتب الله له به عشر حسنات 
___________________________
 
▪20 - Kuteybe an Cerir an Atâ b. es-Saîb an Tâvus an İbn Abbâs senedi ile tahric etti./▪ 21 el-Vesail, c.1, s.140. 
SAYFA ☆ 46  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

   İbn Ömer’den merfu olarak rivayetle Allah Resülü (s.a.a.) şöyle buyurdu:

   “Kim abdest üzerine abdest alırsa, Allah ona, buna karşılık on sevap yazar.” 22

   İmam Ca’fer (a.s.) ise şöyle buyurmuştur: “Kim abdesti bozulmadığı halde abdest yenilerse, Yüce Allah, o istiğfar dilemeden onun tevbesini yeniler.” 23

أبو إمامة رفعه من اوى إلى فراشه طاهرا يذكر حتى يدركه انعس لم يتقلب ساعة من اليل يسأل الله من خير الدينا والآخرة إلا أعطاه اياه

Ebü Ümâme’den (r.a.) merfu rivayetle Allah Resülü (s.a.a.) şöyle buyurdu:

“Kim yatağına abdestli olarak yatıp uyku basıncaya dek Allah’ı zikrederse, gecenin herhangi bir saatinde kalkıp Allah’tan gerek dünyasına ve gerekse âhiretine dair ne isterse, Yüce Allah mutlaka ona istediğini verir. ” 24

وعن ابو هريرة ان رسول الله صلى الله عليه وسلم قال يعقد الشيطان على قافية رأس احدكم اذا هو نام ثلاث عقد يضرب على كل عقدة عليك ليل طويل فارقد فإن استيقظ فذكر الله تعالى انحلت عقدة فإن توضأ انخلت عقدة فإن صلى انخلت عقده كلهما فأصبح نشيطا طيب النفس والا أصبح خبثث النفس كسلان

________________________

▪22 Ebü Dâvud, 62; Tirmizî, 59; Abdurrahman b. Ziyâd el-İfrîkî an Ebî Gutayf an İbn Ömer asl-ı senedi ile tahric ettiler. /▪23 el-Vesail, c.1, s. 264. /▪24 Tirmizî, 3526; Hasan b. Arafe an İsmail b. Ayyâş an Abdillah b. Abdirrahman b. Ebi Hüseyn an Şehr b. Havşeb an Ebî Umâme senedi ile tahrîc etti. 

 
SAYFA ☆ 47  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

   Ebü Hureyre’den rivayetle Allah Resülü (s.a.a.) şöyle buyurdu:

“Biriniz uyuduğu zaman şeytan, başının ense kısmına üç düğüm atar. ller düğüme de, “Üzerine uzun bir gece olsun (uyu!)’ der. Uyanıp da Allah’ın adını andığı zaman, düğümlerin biri çözülür, abdest aldığında ikincisi çözülür, namaz kıldığında ise düğümlerin hepsi çözülür. Böylece sabahleyin dinç ve neşeli olarak kalkar. Aksi halde (yani burıları yapmazsa) tembel ve morali bozuk olarak kalkar.” 25

أبو وائل دخلنا على عروة بن محمد السعدى فكلهم رجل فاغضبه فقام فتوضا فقال حدثنى عن جدى عن عطية قال قال لى النبى صلى الله عليه وسلم أن الغضب من الشيطان وإن الشيطان خلق من نار وانمايطفى النر بالماء فإذا غضب احدكم فليتو ضا

Ebü Vâil’den (ra) şöyle nakledilir:

Urve b. Muhammed es-Sa’dî’nin yanına girdik. Bir adam konuşurken onu kızdırdı. Bunun üzerine (Urve) kalktı hemen abdest aldı. Sonra şöyle dedi: “Babam bana, dedemden, o da Atiyye’den nakletti: (Atiyye) dedi ki: Peygamber (s.a.a.) bana şöyle dedi: Öfke şeytandandır. Şeytan ise ateşten yaratılmıştır. Ateşi söndüren de sudur. Onun için sizden biri öfkelendiği zaman hemen kalkıp abdest alsın!” 26

 

وعنه أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال الملاءكة تصلى على أحدكم ما دام فى مصلاه الذى صلى فيه مالم يهدث تقول اللهم اغفر له اللهم ارحم
_______________________

▪25 Mâlik, Salâtu’l-Leyl, No. 95, s. 176; Buhârî, Teheccüd 12, II, 46; Ebü Dâvud, No. 1306; İbn Hibbân, No. 2544; Beyhakî, II, 501; Mâlik, an Ebî’z-Zinâd ani’l-A’rec an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile tahric ettiler.
/▪26 Ebü Dâvud, 4784; ibrahim b. Hâlid an Ebî Vâil el-Kâss asl-ı senedi ile tahrîe ettiler. 

SAYFA ☆ 48  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

   Ebü Hureyre’nin rivâyetine göre Resülullah (s.a.a.) şöyle buyurdu: “Sizden biriniz, namaz kıldığı yerden abdestini bozmaksızın ayrılmadığı sürece, melekler onun için, “Allah’ım! Onu bağışla, ona merhamet et’ diye dua ederler.” 27 

   Hz. Ali (k.veche) diyor ki: “Namaz içinde ayakta iken okunan Kur’an’ın her harfine karşılık yüz sevap; otururken okunanın her harfine karşılık elli sevap; namaz dışında abdestli olarak okunana yirmi beş sevap; abdestsiz olarak okunana da on sevap verilir.” 28 

   - Abdest Almanın Şart Olmadığı Durumlar: 

   - Her zaman abdestli olmak müstehab görülmüştür. Ancak her an abdestli olma zorunluluğu yoktur. 

عاءشة بال رسول الله صلى الله عليه وسلم فقام عمر خلفه بكوز من ماء فقل ماهذا يا عمر قال ماءتتو ضا به قال ما أمرت كلما بلت أن اتوضا ولو فعلت لكانت سنة 

    Mü’minlerin annesi Hz. Aişe’ den (r.anha) şöyle rivayet edildi: 

   “Allah Resülü (s.a.a.) idrarını yaptı. Ömer arkasında bir su testisi ile durdu. 

   “Bu nedir ey Ömer?’ diye sorunca; "Abdest alman için su’ dedi. 

   “Her küçük abdest bozduğumda abdest almakla emrolunmadım; eğer bunu yaparsam, sünnet olur’ buyurdu,” 29 

ابن اباس أن النبى صلى الله عليه وسلم خرج من الخلاء فقدم إليه طعام فقالوا ألا ناتيك بوضوء قال إنما أمرت بالوضوء إذا 
_________________________
▪27 Nevevi, Riyazü’s-Salihin, Buhari’den./▪28 Nevevi, Riyazü’s-Salihin. /▪29 Ebü Dâvud, No. 42; İbn Mâce, No. 327; Beyhakî, I/ 113; Abdullah b. Yahyâ et-Tev’em an İbn Ebî Muleyke an Ümmihî an Aişe asl-ı senedi ile tahric ettiler. 
SAYFA ☆ 49  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

  قمت إلى الصلاة 
 
   İbn Abbâs’tan (r.a.) rivayet edildi: “Hz. Peygamber (s.a.a.) 
 
helâdan çıkmıştı. Yemek getirilip şöyle denildi: “Sana abdest suyu getirelim mi?’ 
 
Bunun üzerine,Ben Sadece namaz kılacağım zaman abdest almakla emrolundum’ buyurdu,” 30 
 
عاءشة أن النبى صلى الله عليه وسلم كان يتوضأ بعد الغسل 
 
   Hz.Aişe’den (r.anha) rİVayet edildi: “Hz. Peygamber (s.a.a.), boy abdesti aldıktan sonra abdest almazdı.”31 
________________________
▪30 Müslim Ha No 118-121, s. 282-3; Ebü Dâvud, No. 3760; Tirmizî, No. 1848; Nesâî, Tahâret 101. 1. 85.Saîd b. el-Huveyris an İbn Abbâs asl-ı senedı İle tahrîc ettıler./▪31 Tayâlisî musned.No. 1390; Ahmed, Müsned, VI/68, 119, 154, 192, 253, 258; Ebü Dâvud, No 250. Tirmizî No, 107. Nesâî, Gus124, I, 209; VIII, 209; Ibn Mâce, No. 579; Ebü Ya’lâ, Şehit Ali'207, B. 220 el hakim.1.153; Beyhakî, 1, 179; Ebü Ishâk ani’l-Esved an Aişe asl-ı senedı ile tahrîc ettiler. 
 
SAYFA ☆ 51  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR
 

    ▪B   ABDEST ALMANIN VE ABDESTLİ DURMANIN FAZİLETİ 

عمه قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم ألا ادلكم على ما يمحو الله به الخطايا ويرفع به الدرجات قالو ابلى يارسول الله قل اسباغ الوضوء على المكاره وكثرة الخطاالى المساجد وانتظار اصلاة بعد اصلاة فذالكم الرباط  

  Ebu Hureyre nakletmiştir: 

  Resül-i Ekrem (s.a.a.), “Allah’ın, günahları bağışlamasına, dereceleri yükseltmesine sebep olan şeyleri bildireyim mi?” diye sorunca, “Evet, bildir, ey Allah’ın Resülü” dediler. 

   Bunun üzerine Resül-i Ekrem, “Güç zamanlarda bile iyice abdest almak, uzak yerden mescide gelmek ve bir namazdan sonra öbür namazı beklemektir. Bunlar hudut beklemek gibidir” buyurdu. 32 
_________________________
▪32 Mâlik, Kasru’s-Salât No.55, s, 161, MüSllm, Tahâret 41, s. 219, TlmıZî, No. 51, NeSâî, 

 
SAYFA ☆ 52  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

عنه ان رسول الله صلى الله عليه وسلم قال
اذا توضاالعبد المسلم أو المومن فغسل وجهه خرج من وجهه كل خطينه نظر إليهابعينيه معالماء أو مع آخر قطر الماء فإذا غسل يديه خرج من يديه كل خطينة كان بطشتها يداه مع الماء أو مع آخر قطر الماء حتى يخرج نققيا من الذنوب فإذا غسل رجليه خرجت كل خطينة مشتها رجلاه مع الماء أو مع آخر قطر الماء حتى يخرج نقيا من الذنوب 

   Allah Resülü (s.a.a.) şöyle buyurdu: “Müslüman veya mü’min kul, abdest alıp da yüzünü yıkadığı zaman, gözüyle bakarak işlemiş olduğu her günah, su ile beraber yüzünden çıkıp gider; ya da suyun en son damlasıyla çıkıp gider. Ellerini yıkadığı zaman, eliyle işlediği bütün günahlar su ile veya suyun en son damlasıyla birlikte çıkıp gider. Ayaklarını yıkadığı zaman, ayakları ile yürümek süretiyle işlemiş olduğu her türlü günah, su ile veya suyun en son damlasıyla birlikte çıkıp gider. Kısaca (abdestin sonunda) günahlardan tertemiz arınır. ”33"

وعن عثمان بن عفان رضي الله عنه قال رسول الله صلى الله عليه وسلم من توضا فاحسن الوضوء خرجت خطاياه من جسده حتى تخرج من تحت اظفاره

   Osmân b. Affan’ dan (r.a.) rivayetle Allah Resulü (s.a.a.) şöyle buyurdu:

   “Kim (âdâbına riâyet edip) güzelce abdest alırsa, tırnaklarının
_________________________

Tahâret 107, 1, 89; Beyhakî, 1, 82; Ani’l-Alâ b. Abdirrahman an Ebîhî an Ebî Hureyre aslı senedi ile tahric ettiler. /▪33 Mâlik, Tahâret No. 31, s. 32; Ebü Dâvüd, I, 183; Müslim, Tahâret 32, s. 215; Tirmizî, No. 2; Tahâvî, I, 37; Beyhakî, I, 81; Süheyl b. Ebî Sâlih an Ebîhî an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile tahrîo ettiler. 

SAYFA ☆ 53  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

altına varıncaya dek, vücudundan bütün günahları akıp gider,”34"

آبو سعيد رفعه من توضأ فقال سبحانك اللهم وبحمدك استغفرك وأتوب إليك كتب فى رق ثم رفع تحت العرش فلم يكسر إلى يوم القيامة

  Ebü Saîd’den (r.a.) merfu rivayetle Allah Resülü (s.a.a.) şöyle buyurdu:

  “Kim abdest alıp da, “Sübhanekellahümme ve bi-hamdik. Estağfiruke ve etübu ileyk/Allah’ım! Seni hamdinle tesbih ederim. Günahlarımın  bağışlanmasını Senden dilerim ve Sana tevbe ederim’ derse, bu bir kağıda yazılır, sonra mühürlenip Arş’ın altına kaldırılır. Kıyamet gününe kadar o mühür kırılmaz.”35"

مالك بلغه أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال استقاموا ولن تخصوا واعلمو أن خير اعمالكم الصلوة ولا يحافظ على الوضوء إلا مومن

   Mâlik’e (r.aleyh) ulaşan rivayete göre, Allah Resülü (s.a.a.) şöyle buyurdu:

  “Doğruluktan ayrılmayın, istikamet üzere olun! (Bunun sevabını siz) sayamazsmız. Şunu iyi bilin ki; amellerinizin en hayırlısı namazdır. Daima abdestli olarak durmaya ancak mü’min riâyet eder ”36 "

عقبة بن عامر كانت عاية الإبل فجاءت نوبتى
آر عاها 

_________________________
▪34 Müslim, Abdulvâhid b. Ziyâd an Osmân b. Hakîm an İbni’l-Münkedir an Hıunrân an Osmân tarikiyle tahrîc etmiştir. Tahâret No. 33, s. 216. /▪35 Nesâî, Amelu Yevm ve’l-Leyl, No. 81; Şu'be an Ebî Hâşim an Ebî Miclez an Kays b. Abbâd an Ebî Saîd tarikiyle tahric etti./▪36 Mâlik, T ahâret 36, s. 34; bunu belâğan irâd etmiştir. İbn Mâce, bu hadisi es-Sevıî an Mansür an Sâlim b. Ebî’l-Ca’d an Sevbân, No. 277; Leys b. Ebî Süleym an Mücâhid an İbn Amr, No. 278; İshâk b. Useyd an Ebî Hafs ed-Dimaşkî an Ebî Umâme No. 279; tarikleri ile tahric etmiştir. 

 
SAYFA ☆ 54  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

 فرحتها لعشى فادركت رسول الله صلى الله عليه وسلم قاءما يحدث النس وادركت من قوله مأمن مسلم يقوضا فيحسن وضوءه ثم يقوم فيصلى ركعتين يقبل عليهما بقلبه ووجهه إلا وجبت له الجنة فقالت مااجود فنظرت فإذا عمر بن الخطاب فقال انى رايتك جنت انفاقال مأمن كم من آحاد يتوضأ فيبلغ أو فيسبغ الوضوء ثم قال أشهد أن لا إله إلا الله وحده لا شريك له وأشهد أن محمدا عبده ورسوله إلا فتحت له أبواب الجنة الثمانية يدخل من أيها شاء 
 
  Ukbe b. Amir (ra)’dan: 
 
  “Develeri otlatma nöbeti bizdeydi. Nöbet bana gelmişti; akşama doğru döndüğümde, Allah Resülü (s.a.a.)’e ayakta cemaate hitap ederken yetiştim. Şöyle buyuruyordu: Herhangi bir Müslüman,(âdâbına uygun) güzel bir abdest alıp da tam bir ihlas içinde iki rekât namaz kılarsa, cennet ona vâcib (sâbit) olur.” 
 
   “Ne kadar güzel bir şey bu!” dedim. Baktım ki önümde duran bir sahabi, “Bundan önce söylediği daha güzeldi” dedi. Bir de baktım, 
meğer o, Ömer b. Hattab’dı. O, dedi ki, az önce Allah Resülü şöyle buyurdu: 
 
   “Sizden biriniz gâyet güzel bir abdest alıp da “Eşhedu en lâ İlâhe illallâhu vahdehü lâ şerîke leh ve eşhedu enne Muhammeden abduhü ve Resülüh/Allah’tan başka hiçbir ilah olmadığına, O’nun bir olduğuna, ortağı bulunmadığına, Muhammed’in de O’nun kulu ve Resülü olduğuna şehadet ederim)’ derse, şüphesiz ona cennetin sekiz kapısı açılır ve istediğinden içeriye girer.”37
 
وعنه قال رأيت رسول الله صلى الله عليه وسلم توضأ مثل
________________________
 
▪37 Ebü Dâvüd, 1,182; Müslim, Tahâret 17, S. 209; Ebü Dâvud, No. 169; Nesâî, Tahâret 111, s. 95; Muâviye b. Sâlih an Ebî Osmân arı Cübeyr b. Nüfeyr an Ukbe tarikiyle tahric ettiler. 
SAYFA ☆ 55  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

  وضوءى هذا ثم قال من توضأ هكذا غفر له
ماتقدم من ذنبه وكانت صلاته موشيه إلى المسجد نافلة

   Hz.Osman (r.a.) şunu nakletti: “Allah’ın Resülü’nün, aynen şoyle benım gıbi abdest aldığını gördüm. Sonra şöyle buyurdu:

“Kim böyle abdest alırsa, geçmiş günahları bağışlanır. O kimsenin namazı ve mescide yürüyüşü daha kazançlı olur.”38

وعنه أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال الملاءكة تصلى على أحدكم ما دام فى مصلاه الذى صلى فيه مالم يهدث تقول اللهم أغفر له اللهم ارحمه

   Ebü Hureyre’den rivayetle Hz. Peygamber (s.a.a.) şöyle buyurdu:

“Sizden biriniz, namaz kıldığı yerden abdestini bozmaksızın ayrılmadığı sürece, melekler onun için, “Allah’ım! Onu bağışla, ona merhamet et’ diye dua ederler.”39

ابن عمر رفعه من توضأ على طهر كتب الله له به عشر حسنات

İbn Ömer (ra)’dan merfu rivayetle Allah Resülü (s.a.a.) şöyle buyurdu:

“Kim abdest üzerine abdest alırsa, Al h o kimseye, bu ameline karşılık on sevap yazar. ”40"

وعن ابو هريرة رضىالله عنه ان رسول الله صلى الله عليه وسلم قال يعقد الشيطان على قافية رأس احدكم اذا هو نام ثلاث

__________________________

▪38 Nevevi, Riyazü’s-Salihin, Müslim’den./▪39 Nevevi, Riyazü’ s-Salihin, Buhari’ den./▪40 Ebü Dâvud, No. 62, Tirmizî, No. 59; Abdurrahman b. Ziyâd el-lfıîkî an Ebî Gutayf an İbn Ömer aslı senedı ile tahrîc ettiler. 

SAYFA ☆ 56  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

عقد يضرب على كل عقدة عليك الليل طويل فارقد فان استيقظ فذكر الله تعالى انحلت عقدة فإن توضأ انخلت عقدة فإن صلى انخلت عقده كلهما فأصبح نشيطا طيب النفس والا أصبح خبثث النفس كسلان

   Ebu Hureyre’den rivayetle Allah Resülü (s.a.a.) şöyle buyurdu: “Biriniz uyuduğu zaman şeytan, başının ense kısmına üç düğüm atar. Her düğüme de, “Üzerine uzun bir gece olsun (uyu!)’ der. Uyanıp da Allah’ın admı andığı zaman, düğümlerin biri çözülür, abdest aldığında ikincisi çözülür, namaz kıldığında ise düğümlerin hepsi çözülür. Böylece sabahleyin dinç ve neşeli olarak kalkar. Aksi halde (yani bunları yapmazsa) tembel ve morali bozuk olarak kalkar.”41

اذا استيقظ أحدكم من منامه فيتوضا وليتنثر فإن الشيطان يبيت على خيشومه 

   Hz. Peygamber (s.a.a.) şöyle buyurdu: “Sizden biri uykudan kalktığı zaman abdest alsın ve sümkürsün. Çünkü şeytan, onun 
genzinde geceler.”42"

 ابوواعل دخلنا على عروة بن محمد السعدى فكلهم رجل فاغضبه فقام فتوضا فقال حدثنى أبى عن جدى عن عطية قال قال لى النبى صلى الله عليه وسلم إن غالغضبت من الشيطان وإن الشيطان خلق من نار وانمايطفى النر بالماء فإذا غضب احدكم فليتو ضا 

   Ebü Vâil (r.a) ’ dan şöyle rivayet edildi: 
___________________________
▪41 Mâlik, Salâtu’l-leyl No. 95, s. 176; Buhârî, Teheccüd 12, II, 46; Ebü Dâvud, No. 1306; İbn Hibbân, No. 2544; Beyhakî, II, 501; Mâlik, an Ebî’z-Zinâd ani’l-A’rec an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile tahric ettiler./▪42 Müslim, No  23, s. 212-3; Nesâî, Tahâret 73, s. 67; ed-Derâverdî an Yezîd b. el-Hâd an Muh. b. İbrâhîm an İsâ b. Talha an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile tahrîc ettiler. 
 
SAYFA ☆ 57  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

   “Urve b. Muhammed es-Sa’di’nin yanına girdik. Bir adam konuşurken onu kızdırdı. Bunun üzerine (Urve) kalktı hemen abdest aldı. Sonra şöyle dedi: 'Babam bana, dedemden, o da Atiyye’den nakletti: (Atiyye) dedi ki: Peygamber (s.a.a.) bana şöyle buyurdu: Öfke şeytandandır. Şeytan ise ateşten yaratılmıştır. Ateşi söndüren de sudur. Onun için sizden bin' ötkelendiği zaman hemen kalkıp abdest alsın!”43"

عقبة بن عامر رفعه رجلان من امتى يقوم أحدهما من الليل فيعالج نفسه إلى الطهور وعليه عقد فيتو ضا فإذا وضايده انحلت عقدة وإذا وضا وجهه انحلت عقدة وإذا مسح رأسه انحلت عقدة وإذا وضا رجليه انحلت عقدة فيقول الرب تعالى انظر وا إلى عبدى هذا يعالج نفسه ماسالنى عبدى فهو له

   Ukbe b. Amir (r.a) ’ dan merfu rivayetle Allah Resülü (s.a.a.) şöyle buyurdu:

   “Ümmetimden iki adam vardır; biri, gece kalkıp kendi nefsini abdestle tedavi eder; düğümlü olan bu adamın elini yıkadığı vakitte bir düğümü çözülür; yüzünü yıkadığı zaman bir düğümü daha çözülür; başını meshettiği zaman bir düğümü daha çözülür; ayaklarını yıkadığı zaman bir düğümü daha çözülür. Sonra Allah Teâla şöyle buyurur: Kuluma bakın kendini ne güzel tedavi ediyor! Bu kulum Benden ne isterse veririm!”44

وعن ابى هريرة رضالله عنه قال سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول إن امتى يدعون يوم القيامة غرامحجلين من أثر الوضوء فمن استطاع منكم ان يطيل غرته فليفعل

Ebü Hureyre’den rivayetle Allah Resülü (s.a.a.) şöyle buyurdu:
_____________________________

▪43 Ebü Dâvud 4784; lbr. b. Hâlid an Ebî Vâil el-Kâss asl-ı senedi ile tahric ettiler./▪44 Taberani, el-Mu’cemu’l-Kebîr’de; Ahmed, IV, 159; Hasan an İbn Lehî’a an Ebî Uşâne an Ukbe senedi ile tahric etti. 

SAYFA ☆ 58  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

    “Ümmetim kıyamet gününde abdestin izi olarak yüzleri ve kolları parlak bir vaziyette çağrılacaktır. Oyleyse kimin parlaklığını çoğaltma imkânı varsa çoğaltsın (abdest alsın)!”45" 

وعنه أن رسول الله صلى الله عليه وسلم أتى الصقبرة فقال اسلام عليكم دار قوم مومنين وانا أن شاء الله بكم لآ حقوق وددت أنا قد رأينا اخوانناقالوا اولسنا اخوانك يارسول الله قال انتم أصحاب وإخواننا الذين لم ياتو بعد قالو اكيف تعرف من لم يأت بعد من امتك يا رسول الله فقال اريت لو أن رجلا له خيل غر محجلة بين ظهرى خيل دهم ألا يعرف خيله قالوا بلى يارسول الله قال فإنهم يأتون غرا محجلين من الوضوء وانافرطهم على الحوض

   Ebü Hureyre şöyle diyor: 

  “Allah’ın Resülü bir gün Medîne mezarlığına uğrayıp, “Ey mü’min kavimler yurdu! Size selâm olsun. İnşaallah biz de size kavuşacağız. Kardeşlerimi görmek isterdim’ buyurdu. 

   Yanında bulunanlar, “Ey Allah’ın Resülü! Biz Senin kardeşlerin değil miyiz?’ diye sordular. 

   Allah’ın Resülü, "Siz Benim ashâbımsınız. Kardeşlerim henüz gelmemiş olanlardır" buyurdu. 

   Ashâb, “Henüz gelmemiş olan ümmetinizi nasıl tanıyacaksınız?’ diye sordular. 

   Resül-i Ekrem (s.a.a.), “Bir kişinin, hepsi aynı renkte olan atlar arasında, alnı ve üç ayağı beyaz bir atı bulunursa; onu tanımaz mı?’ diye cevap verdi. 
______________________
▪45 Buhârî, Vudü’ 3, 1, 43; Müslim, Tahâret, No. 35, s. 216; an Saîd b. Ebî Hilâl an Nu’aym bAbdillah el-Mücmir an Ebî Hureyre senedi ile tarikiyle tahrîc etttiler.
SAYFA ☆ 59  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

   Ashab, 'Evet, tanır’ dediler.

   Bunun üzerine Resülullah,"Bizim kardeşle yüzleri, el ve ayakları abdest nuru ile aydınlanmış olarak geleceklerdir. Ben de onları Kevser Havzımın başında bekleyeceğim’ buyurdu.”46"

وعنه قال سمعت خليل صلى الله عليه وسلم يقول تبلغ الخلية من المومن حيث يبلغ الضوء

   Ebü Hureyre’den rivâyetle Peygamberimiz buyurdu ki:

   “Mü’min, abdest suyunun değdiği yere kadar süslenir.”47"

انس رفعه من توضأ فاحسن الوضوء وعاد أخاه المسلم محتسبا بوعد من النار مسيرة ستينخريفا

   Enes (r.a) ’ dan merfu rivayetle Allah Resülü (s.a.a.) şöyle buyurdu:

“Kim güzel ve âdâbına uygun bir abdest alıp da karşılığını sırf Allah’tan bekleyerek, hasta olan müslüman kardeşini ziyaret ederse; cehennemden altmış yıllık yürüme mesafesi kadar uzaklaşır,”48"

لو لا أن اشق على امتى لامرتهم عندكل صلاة بوضوء ومع كل وضوء بسواك

   Hz. Peygamber (s.a.a.) şöyle buyurdu: “Ümmetime sıkıntı vermeyecek olsaydım; her namaz için (abdestli olsa bile) abdesti almalarını, her abdestte de misvak kullanmalarını emrederdim.”49"
______________________
▪46 Nevevi, Riyazü’s-Salihin, Müslim’den. /▪47 Nevevi, Riyazü’s-Salihin, Müslim’den./▪48 Ebü Dâvud, No. 3097; Muhammed b. Avf et-Tâî ani’r-Rebî’ b. Ravh b. Huleyd an Muhammed b. Hâlid ani’l-Fadl b. Delhem an Sâbit el-Bünânî an Enes senedi ile tahric etmiştir./▪49 Ahmed, 11, 245, 531; Buhârî,Cuma, 8/1, 1, 214; Müslim, Tahâret, No. 42, s. 220; Ebü Dâvud, No.46; Nesâî, Tahâret, 7, I, 12; Ibn Huzeyme, No. 139; Ebu’z-Zinâd ani’l-A’rec an Ebî Hureyre. 

SAYFA ☆ 61  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

   ▪C -  ABDESTİN FARZLARI 

  - Hanefilerde Abdestin Farzları:  
  Abdestin farzları dörttür: 

  1 - Yüzü bir kez su ile yıkamak. 
  2 - İki eli dirseklerle beraber bir kez yıkamak. 
  3 - Başın dörtte birini ıslak bir elle kullanılmadık temiz bir su yaşlığı ile bir kez silmek meshetmek. 
  4 - Her iki ayağı topuklarla beraber bir kez yıkamak. 

معاوية بن قرة عن أبيه عن جده توضاالنى صلىالله عليه وسلم واحدة واحدةفقال هذا وضوء لا يقبل الله الصلاة إلا به ثم توضأ ثنتين ثنتى فقال من توضأ هكذا ضاعف الله آخره مرتين ثم توضأ ثلاثا ثلاثا فقال هذا هذا اسباغ الوضوء وهذا وضوءى ووضوء خليل الله ابراهيم 
 
SAYFA ☆ 62  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

   Muâviye b.Kurre, babasından, o da dedesinden nakletti: 

  Allah Resülü (s.a.a.), azalarını birer kere yıkayarak abdest alıp şöyle buyurdu: “İşte bu, abdest şeklidir ki, Allah ancak bununla namazı kabul eder.”Sonra ikişer kere yıkayarak abdest aldı ve şöyle dedi: “İşte isbâğu l-vudü’ (mükemmel abdest) budur ki, bu Benim ve Allah dostu olan İbrâhim’in abdestidir.”50

  ▪1 - Abdestin birinci farzı, yüzü bir kez su ile yıkamaktır. 

   Yüz denilen organ, iki kulak memesi arasındaki yer ile alnın saç biten yerinden çene altına kadar olan kısımdır. Kulaklarla sakal arasında bulunan kılsız kısımlar da yüzden sayılır. İşte yüz denilen bütün bu kısmı su ile bir kere yıkamak farzdır. 

   Kel olanlar,başlarında veya alınlarında saç bulunmayan bütün yerleri yıkamak mecburiyetinde değildirler. Sadece normal olarak 
saçın bitebileceği yerlere kadar olan kısımları yıkamak mecburiyetindedirler. 

   Sakallı kimse için ise, sakal uzun dahi olsa, sakalın nihâyetine kadardır. Burada farz kılınan, yanaklara ve çenenin dış kısmına bitişik olan tüylerin yıkanmasıdır. Sakalın çenenin dış tarafından inen kısmını yıkamak farz değildr. Vacib olan sakalın yüz tarafında olan üst kısmını yıkamaktır. Göğüs cihetinde olan alt kısmını yıkamak vacib değildir. 

   Sakal sık olunca, onun üstünü yıkamak yeterlidir, altındaki deriyi yıkamak gerekmez.Fakat sakal seyrek olunca, altındaki deri kısımları da yıkamak gerekir. 

   Göz kapağını veya yara eseri olan yüzdeki çukurlukları veya yaratılıştaki çukur olan kısımlar yıkanmalıdır.Gözlerin içine suyu ulaştırmak gerekmez.Ancak abdest alırken gözler sıkılmaz ve tamamen açık da bulundurulmaz.Tabii bir şekil üzere yüz yıkanır. 

   Ağzın ve burnun içi yüzden değildir. Bunları yıkamak vacib 
________________________
▪50 Taberânî, el-Mu’cemu’l-Evsat’ta. 
SAYFA ☆ 63  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

değildir, sünnettir. Dudakların kapandıklarında dışarıdan görünen kısımları yıkanmalıdır. Dudaklar âdet üzere yumulduğu zaman, görülmeyen kısımlanm yıkamak abdest için gerekli değildir. Bunların kuru kalması abdeste zarar vermez; çünkü bunlar ağız kısmındandır.

  ▪2 - Abdestin farzlarından ikincisi, iki eli dirseklerle beraber bir kez yıkamaktır.

   - Yıkanması farz olan âzâlar üzerinde iğne ucu kadar suyun ulaşmadığı yer kalırsa abdest sahih olmaz.Onun için tırnaklar uzamışsa ve parmak uçlarına su ulaşmıyorsa abdest olmaz.

  
عن انس وقد توضأ وترك على قدميه مثل موضع الظفر فقال له صلى الله عليه وسلم ارجع فاحسن وضوءك  ‎

   Enes (ra)’dan şöyle nakledildi:

  O, abdest aldı,ayaklarında bir tırnak kadar kuru bir yer bıraktı. Bunun üzerine Allah Resülü (s.a.a.) ona, “Dön, abdestini güzel al!” buyurdu."51"

 

وفى أخرى لأبى داود عن خالد بن معدان عن بعض الصحابة أن النبى صلى الله عليه وسلم رأى رجلا يصلى وفى ظهر قدمه لمعة قدر الدر هم لم يصبها ماء فأمره أن بعيد الوضوء والصلاة

   Ayrıca Ebü Dâvud Hâlid b. Ma’dân’dan, o da sahâbeden birinden rivâyet etti:“Peygamber (s.a.a.) bir adamı namaz kılarken gördü. Ayağının üstünde bir dirhem miktarı yerini kuru görünce, hem abdesti, hem de namazı iâde etmesini emretti."52"

______________________

51 Ebü Dâvud, No. 173; İbn Huzeyme, No. 164; Beyhakî, 1, 70, 83; bu hadisi İbn Vehb an Cerir b. Hâzım an Katâde an Enes asl-ı senedi ile tahric ettiler.
▪52 Ebü Dâvud, No. 175; Beyhakî, 1, 83; bu hadisi Bakiyye b. el-Velîd an Büceyr b. Sa’d an Hâlid an ba’di ashâbi’n-NEbî sallallahu aleyhi ve sellem; asl-ı senedi ile tahrîc ettiler. 

 

SAYFA ☆ 64  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

ولأ بى داود ونساءى اسبغواالوضوء فى آخره 

Ebü Dâvud ve Nesâî’nin rivâyetinde ise sonunda, “Abdestinizi iyi alın!” dediği kaydedilmektedir.'53' 

   Boyacıların tımaklarında kalan boyalar, zaruret gereği tımakların üzerinde ince bir tabaka teşkil eden ve altlarına su işlemesine engel olan boyalar, abdeste mânidir. Abdest organlarına yapışan mum, hamur, çapak, balık pulu gibi şeyler de böyledir. Bunları abdestten önce gidermek zaruridir. 

   Tırnakların altında bulunan kirler, abdestin sıhhatine engel değildir. Güçlüğünü def etmek için az ya da çok olması müsavidir. Şehir ve köy halkının tımaklarında olan kirler ve Vücutlarındaki kirler, pire ve sinek tersleri, abdestin sıhhatına engel olmaz. 
   ‎
وابصة سألت النبى صلى الله عليه وسلم عن كل شيءحتى عن الو سخ الذى يكون فى ألا ظافر فأقل دع مايريبك الىمالا يريبك  
   Vâbısa (ra)’dan şöyle nakledildi
   “Allah Resülü’ne (s.a.a.) tırnaklarda bulunan kire varıncaya kadar her şeyi sordum. Şöyle buyurdu: Sana şüphe veren şeyi, şüphe vermeyen şeye terk et!” 54 

   - Parmaktaki yüzük geniş ise, abdest sırasında bunun hareket ettirmek sünnet, dar ise farzdır. Çünkü dar yüzüğün altına hareket ettirmeksizin su ulaşmaz. 

   - Eli dirseğinden kesilen bir kimsenin kesilen yeri yıkaması gereklidir. 

   ▪3 - Abdestin farzlarından üçüncüsü ise; başı, ıslak bir elle, kul
_________________________
▪53 Ahmed, II, 164, 193, 201; Müslim, Tahâret 26, s. 214; Ebü Dâvud, No. 97; Nesâî, Tahâret 89/2, 1, 78; tah. 106/2, I, 89; İbn Huzeyme, No. 161; İbn Mâce, No. 450; Tahâvî l, 38-9; Beyhakî, l, 69; Mansür an Hilâl b. Yesâf an Ebî Yahyâ el-A’rec an İbn Amr tarikiyle tahric ettiler./▪54 Taberânî, el-Mu’cemu’l-Kebîr’de.  
 
SAYFA ☆ 65  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

lanılmadık temiz bir su yaşlığı ile bir kez silmek, mesh etmektir.

   Hanefî mezhebine göre, farz kılınmış miktar başın dörtte biridir. Alından arkaya doğru başın ön kısmına meshedilmesi daha faziletlidir. Meshedilen yer iki kulağın üstüdür. Bu kısımdaki saçların üzerine meshedilmesi yeterlidir. Başın üzerinde eli yürütmek lazım gelmez.

عن أبى عبدالله سالم سبلان أن  عاءشة ارته كيف كان النبى صلى الله عليه وسلم يتوضأ وفيه ثم مسحت رسهاواحدة إلى موخره ثم مرت بيدها باذنيها ثم مرت على الدين. ..

   Ebü Abdillah Sâlim Sebelân’dan nakledildi:

   Rivâyete göre Aişe (r.anha), kendisine, Hz. Peygamber (s.a.a.)’in nasıl abdest aldığım gösterdi ki, onda şöyle geçmektedir: “Başını tam arkasına kadar bir kere meshetti. Sonra elini (önce) kulaklarına, sonra da yanaklarına değdirdi.”55"

   Baş, illa da avuç içi ile meshedilecektir diye bir zorunluluk yoktur.
   Başın yıkanması da meshetmenin yerine geçer, ancak böyle yapmak mekruhtur. Çünkü bu Allah’ın emrinin hilafıdır. Eğer başını suya girdirirse yahut ona su dökerse, dörtte birine de isabet etse yeterlidir.

   Şâfiîler, “Başı mesh yerine yıkamak evlanın hilafıdır; yoksa mekruh değildir” derler.

نمر ان بن حارثه عن أبيه رفعه حذو الرأس مءا جديدا

     Nimrân b. Hârise (r.anhuma)’dan, o da babasından şunu nakletti:

Allah Resülü (s.a.a.) şöyle buyurdu: “Başı (meshetmek) için su
________________________

▪55 Nesâî, Tahâret 83, 1, 82; el-Huseyn b. Hureys ani’l-Fadl b. Müsâ an Cuayd b. Abdirrahman ün Abdilmelik b. Mervân b. el-l-lâris b. Ebî Zübâb an Ebî Abdillah Sâlim Seblân an Aişe isnâdı ile tahric etmiştir. 

SAYFA ☆ 66  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

kullanın!” 56 

   Mesh, elle yapılırken bunun en azından üç parmakla yapılması şarttır. Ki su, başın dörtte birine, kurumadan önce ulaşabilsin. Mesela iki parmakla meshedecek olursa su, başın dörtte birine tam olarak ulaşmak için hareket etmeden önce olduğu yerde kuruyabilir ve meshi, istenen kısımlara ulaşmayabilir. Ama parmak başlarıyla mesheder ve su da damlalar halinde damlarsa bu durumda başın dörtte birine ulaşabilir. Bu, mümkün olduğu için sahih olarak kabul edilir. Yok, eğer su, damlamamaktaysa bu mesih sahih olmaz. 

   Başı meshederken avuçlara ayrıca su almak şart değildir. Eğer avucu ıslaksa bu, mesh için yeterli olur. Ama avucu ıslak değilse, uzuvlarından birinin üstündeki ıslaklığı alması yeterli olmaz. Mesela kollarını yıkarken avucunun içi kuru ise, avucunu kollarının üzerindeki suyla ıslatıp başını meshedecek olursa bu yeterli olmaz. 

   Yerden bir parça (temiz) kar alarak başını onunla meshedecek olursa bu da yeterli olur. Başıyla birlikte yüzünü yıkayacak olursa bu da yeterli olur. Ancak bunda kerahat vardır. Özürlüler dışındaki bir kimsenin sarık, takke, mendil gibi bir şey üzerinden başını meshetmesi caiz olmaz. 

جابر سءل عن المسح على العمامة فقال لا حتى تمسح الشعر بالماء 

Hz. Câbir (r.a) ’ dan rivayet edildiğine göre, kendisine, sarık üzerine meshetme hususunda bir sual soruldu. O da, “Hayır, saça su değmedikçe olmaz” cevabını verdi. 57 

ثوبان بعث رسول الله صلى الله عليه وسلم سرية فاصابهم البرد فلما قدموا أمرهم أن يسمحوا على العصاءب والتساخين  

   Sevbân (r.a.)’ dan şöyle rivayet edildi: 
______________________
▪56 Taberânî, el-Mu’cemu’l-Kebîr’de. 57 Mâlik, Tahâret, No 38, s. 35; bu rivâyeti isnâdsız olarak belağan irâd etmiştir. 
SAYFA ☆ 67  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

   “Allah Resülü (s.a.a.), bir müfreze gönderdi. Askerler üşümüştü. 

   Döndüklerinde onlara sarık ve mestlerinin üstlerine meshetmeleri
ni emretti.”58 

   - Yine aynı şekilde kadınlar da başlarına örttükleri eşarp üzerinden başlarını meshedemezler. Ancak bu örtüler ince olup, suyun nüüız etmesine engel olmazsa caiz olur. 

  ▪4 - Abdestin farzlarının dördüncüsü, ayakları, mafsal yumru kemiklerine kadar bir defa yıkamaktır. 

  - Mafsal yumru kemikleri, bacağın alt tarafında ve ayağın üst tarafında bulunan dışa doğru çıkık iki kemiktir. Bunların arka tarailarını yıkamak, ayak tabanındaki çatlakların arasını yıkamak da vacibdir. 

  - Ayakların iki taraflarında bulunan ve topuk denilen şişkin kısımları da yıkamak gerekir. Fakat bunların yukarısını yıkamak gerekmez. 

  - Bir kişi ellerini veya ayaklarını çatlaklar dolayısıyla yağlayıp merhemlese, sonra da abdest alsa, yağlı yerler suyu kabul etmez ve su deriye ulaşmazsa, bakılır: 

   Eğer su, merhemin altına ulaştığı takdirde zarar verecekse yıkamak vacib olmaz. 

   Eğer zarar vermeyecekse bu merhemi ve yağı silip yerini yıkamak vacib olur. 

  - Ayakta yarılmalar olur da yıkandığı veya suya daldırılıp derhal çıkarılması halinde bile zarar doğacaksa, bu durumda ayağı yıkama yükümlülüğü düşer. Sadece suyla meshedilir. Meshetmek de zararlı olacaksa veya bunu bile yapamayacak kadar aciz ise meshetme yükümlülüğü de düşer. Sadece zarar vermeyecek yerleri yıkanır. 

عبدالله بن بدر قل يزل القرآن بالمسيح فأمر ناالنبى صللى الله عليه وسلم بالغسل فغسلنا  
_________________________
▪58 Ebü Dâvud, No. 146; Yahyâ b. Saîd an Sevr an Râşid b. Sa’d an Sevbân asl-ı senedi ile tahric etmiştir. 
 
SAYFA ☆ 68  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

   Abdullah b. Bedr (r.a)’dan şöyle nakledildi:

   “Kur’ân mesh (emri) ile nâzil oldu. Buna karşılık Hz. Peygamber (s.a.a.) bize ayaklarımızı yıkamamızı emretti ve biz de yıkadık.”59"

ابن مسعود قال رجع قوله إلى غسل القدمين فى قوله  (وارجلكم الى الكعبين)

  İbn Mes’üd (r.a)’dan gelen rivayet ıse şöyledir:

   “(Ayetin başında geçen) “yıkamak’ lafzı, “topuklara kadar ayaklarınızı’ 60 lafzına da yöneliktir.”61"

ابن عمر و بن والعاص تخلف عناالنبى صلى الله عليه وسلم فى سفرة سافر ناها فاذر كناوقد ارهقتنا الاصلة ونخن نتوضا فجعلنا نسمح  على أجلنا فنادى بأعلى صوته  ويل للا عقاب من النار تين أو ثلاثا

Abdullah İbn Amr b.el-As ’dan gelen rivayet şöyledir:

““Yaptığımız yolculukların birinde, Peygamber (s.a.a.) bizden biraz geri kaldı. Bize yetiştiğinde namaz yaklaşmıştı. Biz hemen abdest almaya ve aceleden ayaklarımızı meshetmeye koyulduk. Bunun üzerine avazının çıktığı kadar şöyle çıkıştı: “Yanacak topukların vay haline! ’ Bunu iki kere veya üç kere söyledi.” 62

Bir uzuvda bulunan bir ıslaklığı kuru olan bir uzvun üzerine
________________________

▪59 Taberânî, el-Mu’cemu’l-Kebîr’de./▪60 Mâide 5/6.
/▪61 Taberânî, el-Mu’cemu’l-Kebîr’de. Beyhakî, Kays b. er-Rebî’ an Asım an Zir an İbn Mes’üd tarikiyle tahrîc etmiştir, 1, 70.
/▪62 Ahmed,II,164, 193, 201; Müslim, Tahâret 26, s. 214; Ebü Dâvud, No. 97; Nesâî, Tahâret 89/2, 1, 78; Ibn Huzeyme, No. 161; İbn Mâce, No. 450; Tahâvî 1, 38-9; Beyhakî, I, 69; Mansür an Hilâl b. Yesâf an Ebî Yahyâ el-A’rec an İbn Amr tarikiyle tahrîc ettiler. 

SAYFA ☆ 69  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

aktarmak şeklinde alınan abdest sahih olmaz. Fakat bu, gusülde caizdir. Çünkü gusulde bütün vucud tek bir âzâ hükmündedir. 

   - Hanefî mezhebinde abdeste ve gusülde niyet farz değildir. Bir insan, yağmur altında ıslansa veya denize girip bütün Vücudu islansa abdesti sahihtir. Guslün de sahih olabilmesi için ağzına ve burnuna su vermesi şarttır. 
 

  - Şafîîlerde Abdestin Farzları:

  Şafiîlerde abdestin farzları altıdır:

   ▪1-Niyet.
   ▪2-Yüzü yıkamak.
   ▪3-Elleri dirseklere kadar yıkamak.
   ▪4-Başın bir kısmını meshetmek.
   ▪5-Ayakları yumru mafsal kemiklerine kadar yıkamak.
   ▪6-Abdestte tertibe riâyet etmek.

    Tertib, abdestte yıkanması gereken yerlerin âyet-i kerimede belirtilen sıraya göre yıkanmasıdır. Ayetteki sıralama şöyledir:

ياأيها الذين آمنوا اذا قمتم إلى الصلوة فغسلوا وجوهكم وايديكم إلى الم أفق واسمحو ا برسكم وارجلكم الى الكعبين. .. (6)
  

   “Ey mü’minler! Namaza kalkacağınız zaman; Yüzlerinizi yıkayınız. Dirselderinize kadar ellerinizi yıkayınız.

 

   Başlarınıza meshediniz.

   Ayak mafsalındaki içten ve dıştan çıkan iki topuk kemiğine kadar yıkaymız. . .” 63
________________
▪63 Mâide: 5/6. 

 

SAYFA ☆ 70  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

   - Hanbelîlerde Abdestin Farzları: 

  ▪1-Yüzü yıkamak, ağzın ve burnun içi bunlardandır. 2Elleri ykamak. 
  ▪3-Başın hepsini meshetmek, kulaklar baştan sayılır. 
   ▪4-Ayakları yıkamak. 5Tertip. 
   ▪6-Muvalat. (Abdeste yıkanan yerleri peşpeşe yıkamaktır. İlk yıkanan yerin suyu kurumadan diğerlerine geçmektir). 
   ▪7-Niyet. (Abdestin sıhhat şartlarındandır). 
   ▪8-Abdestin evvelinde Besmele okumak. 

   Eğer kasten Besmele terk edilmişse, abdest bâtıl olur. Bilmeyerek ya da yanılarak terk edilmişse o zaman abdest sahih olur. 

   Eğer abdest esnasında Besmele çekilmediği hatırlanırsa, evvelinde Besmele çekmek süretiyle abdeste yeniden başlanır. 

   Malikîlerde Abdestin Farzları: Malikîlerde abdestin farzları yedidir: 
  ▪1-Niyet. 
  ▪2-Yüzü yıkamak. 3Dirseklere kadar elleri yıkamak. 
  ▪4-Başın tamamını meshetmek. 
  ▪5-Ayakları yumru mafsal kemiklerine kadar yıkamak. 6Acele etmek. 
  ▪7-Abdest uzuvlarını ovmak. 
SAYFA ☆ 71  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

   .. Ca’ferîlikte Abdestin Farzları:

   Ca’ferîye mezhebine göre; abdeste niyet edip yüzü ve kolları bir kez yıkamak, başın ön kısmını ve ayakların üzerini meshetmek farzdır. Bu sıralamaya göre alınmazsa bâtıldır.

Aşık kemikleriyle beraber iki ayagı yıkamak konusuna gelince; abdest âyetinde yer alan "وارجلكم” kelimesi, kıraât-ı seb’ ada hem mansub (üstün), hem mecrur (esra) olarak okunmuştur.

Mansub olursa " وجوحكم" kelimesi üzerine mâtuf olup, yüzün yıkanmasım icab ettirdiği gibi, ayakların da yıkanması icab ettiriyor.

Mecrur olursa yine Ehl-1 Sünnet ulemasına göre "وجوحكم” kelimesi üzerine matufdur. Fakat mecrur olan"بروسكم” kelimesine

komşu olduğundan, cerr-i civar/komşuluk” ile mecrur olmuştur.

ياايهاالذين امنو اذا قمتم إلى الصلوة فغسلو وجوهكم وايديكم إلى المر أفق واسمحو ا
   بروسكم وارجلكم الى الكعبين

“Ey mü’minler! Namaza kalkacağmız zaman yüzlerinizi ve dirseklerinize kadar ellerinizi yıkayınız ve başlarınıza meshediniz ve ayaklarınızı iki topuğa kadar. . .” 64

    Abdeste dair bu ayette geçen وامسحوا بروسكم وارجلكم الى الكعبين  “başlarınızı meshediniz ve
ayaklarınızı iki topuğa kadar...”
“meshetmek” lafzı, “topuklara kadar ayaklarınızı” lafzına da yöneliktir.”

عباد بن تميم عن أبيه رأيت النبى صلى الله عليه وسلم يتوضأ ويسمح بالماء على رجليه

Abbâd b. T emîm (ra,), babasından şunu nakletti:

“Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’i gördüm; abdest alıyor, ayakların su ile meshediyordu.”65"
_________________________

▪64 - Mâidez 5/6./▪65 Taberânî, el-Mu’cemu’l-Evsat’ta. 

SAYFA ☆ 73  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

قال عبد خير اتانا على صلى فدعا بطهور فقلنا مايصنع بالطهارة وقد صلى مايريد إلا ليعلمنا فأتى باناء فيه ماء وطست فافرغ من الإناء على يمنيه فغسل يديه ثلاثا ثم تمضمض واستنثر ثلاثاتمضعطمض ونثر من الكف الذى ياخذ فيه ثم غسل وجهه ثلاثا وغسل يده اليمنى ثلاثا وغسل يده الشيطان ثلاث ثم جعل يده فى الإناء فمسح برأسه مرةواحدة ثم غسل رجله اليمنى ثلاثا ورجلهالشمالثلاثاثم قال من سره أن يعلم وضوء رسول الله صلى الله عليه وسلم فهو هذا

Abd’ul-Hayr şöyle anlatıyor: 

“Hz, Ali ( k.Veche) bize geldi, namaz kılmıştı; bizden abdest suyu istedi “Namaz kıldığı halde abdest suyunu ne yapacak? Galiba bize 
 
SAYFA ☆ 74  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

  abdestin nasıl alınacağını öğretecek’ (dedik). 

   İçi su ile dolu bir kap, bir de leğen getirildi. Kaptan sağ eline biraz su boşaltıp ellerini üç kez yıkadı. Sonra ağzına üç kere su verip yıkadı, sonra burnuna üç kere su çekip yıkadı. Su aldığı avucu ile sümkürdü. Sonra yüzünü de üç kere yıkadı. Sonra sağ kolunu üç kere yıkadı, sol kolunu da üç kere yıkadı. Sonra elini tekrar kaba uzatıp başını bir kere meshetti. Sonra sağ ayağını üç kere, sol ayağını da üç kere yıkadı. 

   Sonra, “Kim Allah Resülü (s.a.a.)’in abdestini bilmek isterse, işte bu O’nun abdestidir’ dedi.” 66 

قالا ابن عباس اتحبون أن رأيكم كيف كان رسول الله صلى الله عليه وسلم يتوضاء فدعا باناء فيه ماء فاغترف غرفة بيده اليمنى فتمضمض واستنشق ثم أخذ آخر ى فجمع بها يديه ثم غسل بها يده اليسرى ثم قبض قبضة من الماء ثم نفض يده ثم مسح بها رأسه واذنيه ثم مسحها بيديه يدفوق القدم ويد تحت النعل ثم صنع باليسرى مثل ذالك 

   İbn Abbâs (r.a.) dedi ki: 

   “Allah Resülü (s.a.a.)’in nasıl abdest aldığını size göstermemi ister misiniz?” 

   Sonra su bulunan bir kap getirtti. Sağ eliyle bir avuç su alıp ağzını yıkadı. Sonra burnuna su çekip yıkadı. Sonra yine su aldı ve ellerini bir araya getirip yüzünü yıkadı. Sonra bir kere daha su alıp 
________________________
▪66 Ebü Dâvüd, !, 178; Ebü Dâvud, NO. lll-3; Tirmizî, No. 49; Nesâî, Tahâret 74, I, 67; tah. 75, l,68; İbn Mâce, No. 404; İbn Huzeyme, No. 147; Tahâvî I, 29; İbn Hibbân, Mevarid, No. 150; Beyhakî, I, 48-51, 63, 75. 
SAYFA ☆ 75  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

sağ kolunu yıkadı, sonra bir kere daha su alıp sol kolunu yıkadı. Sonra biraz su alıp elini silkti ve başını o su ile meshetti. Kulağını da meshetti. Sonra bir avuç su alıp terlikli sağ ayağına döktü, sonra bir elini ayağın üstüne sürdü, diğerini ise terliğin içine sürdü. Sonra sol ayağına da aynısını yaptı.”67

 ▪1 - Abdeste başlarken önce temiz olan elleri bileklere kadar yıkamak. 

   Temiz ohnayan elleri önce yıkamak ise farzdır. Böylece diğer organlar kirlenmiş olmaz. 

ابو هريرة رفعه اذا استيقظ أحدكم من نؤمن فلا يغمس يده فى الإناء حتى يغسلها ثلاثا فإنه لأ يدرى أين باتت يده 

   Ebü Hureyre’den nakledildi: 

Allah Resülü (s.a.a.) şöyle buyurdu: “Sizden biri uykudan uyandığı zaman, üç kere yıkamadan elini su kabına daldırmasın! Çünkü elinin nerede gecelediğini bilmez.” 68 

   ▪2 - Abdeste “Eâzü Besmele” ile başlamak. 

   İsti’azeyi (eüzüyü), besmeleden önce okumak sünnettir. Besmeleyi evvela unutsa sonra bir kısım yerlerini yıkadıktan sonra onu hatırlasa ve onu çekse sünneti yerine getirmiş sayılmaz. Fakat hatırladığı zaman çekmesi menduptur. 

   Hanbelîlere göre, abdestin başlangıcında Besmele okumak vacibdir; kasden terk edilirse, abdest bâtıl olur. Yanılarak veya bilmeyerek terk edilmesi abdesti geçersiz kılmaz. 
_________________________
▪67 Buhârî, Vudü’, 7, I, 44; Ebü Dâvud, No. 137; Tirmizî, No. 36; Nesâî, Tahâret 84, I, 73; tah. 85,1, 74; İbn Mâce, No. 411, 439; İbn Huzeyme, No. 148, 171 ; Tahâvî I, 29, 34, 35; el-Hâkim, I, 147, 150-1; Beyhakî, I, 50, 53, 55, 58, 67, 72, 80 tahrîc ettiler. Zeyd b. Eslem an Atâ b. Yesâr an İbn Abbâs asl-ı senedi ile tahrîc ettiler./▪68 Buhârî, Vudü’, 26, I, 48; Müslim, Tahâret 88/1, s. 233; Mâlik, Tahâret No. 9, s. 21; Ebu’zZinâd ani’l-A’rec an Ebî Hureyre tarikleriyle tahrîc ettiler. 
SAYFA ☆ 76  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

    Ca'ferîlerde de abdeste Besmele çekerek başlanması sünnettir.

آبو هريرة رفعه لا صلاة لمن لا وضوء له ولا وضوء لمن لم يذكر اسمالله عليه

   Ebü Hureyre’den:

   Allah Resulü (s.a.a.) şöyle buyurdu: “Abdesti olmayanın namazı olmaz. Üzerine Allah’ın admı anmayanın (Besmele çekmeyenin) abdesti de abdest değildir."69"

وعنه رفعه من ذكر الله عند وضوء يه طهر الله جسده كله ومن لم يذكر الله لم يطهر منه إلا مواضوع الوضوء

   Ebü Hureyre’den:

Allah Resülü (s.a.a.) şöyle buyurdu: “Bir kimse abdeste başlarken Allah’ı zikrederse, vücudunun tümü temizlenir. Allah’ın adını anmazsa yalnız abdestte yıkanan yerler temizlenir.”70

ابو هريرة قال النبى صلى الله عليه وسلم ياابا هريرة اذا توضأت فقال بسمالله والحمدلله فإن حففظتك لا تستر بح تكتب لك الحسنات حتى تحدث من ذلك الوضوء

    Ebü Hureyre’den:

   Peygamber (s.a.a.) buyurdu ki:
   “Ey Ebü Hureyre! Abdest alırken, 
   “Bismillahi vel-hamdulillahi/Allah’ın adıyla, hamd Allah’a mahsustur’ de! Böyle dersen, hafaza melekleri, o abdesti bozuncaya kadar devamlı olarak sana sevap yazarlar.”71
________________________

▪69 Ahmed, ll, 418; Ebü Dâvud, No. 101; İbn Mâce, No. 399; Dârekumî I, 79; Beyhakî, [, 41 tahric ettiler. Asl-ı senedi: Ya’küb b. Seleme el-Leysî an Ebihî an Ebî Hureyre./▪70 Dârekumî; lrâkî Feyd, Vl, 128./▪71 Taberânî, el-Mu’cemu’s-Sağîr' de. lsnâdı Heysemî’ye göre hasendir: Mecma', I, 220. 

SAYFA ☆ 77  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

  ▪3 - Niyet etmek. İbadetlerden ancak abdestle sahih olanı niyet etmek yahut abdestsizliği kaldırmayı niyet etmek.

   Niyetten kasıt, abdest aldığının kalben şuurunda olmak ve bilmektir. Dil ile söylenmese bile, kalbde abdest almak arzusunun bulunmasıyla niyet tamam olur. Niyet kalb ile olur, dil ile, “Niyet ettim Allah rızası için abdest almaya” denilmesi güzel görülmüştür.

   Niyetin vakti, elleri veya yüzü yıkamaya başlama zamanıdır.

   (Mâlikîlere ve Şâfiîlere göre,  abdestin başlangıcında niyet etmek farzdır. Hanbelîlere göre ise, niyet, abdestin sıhhatinin şartıdır. Niyetsiz abdest sahîh olmaz).
▪4 - Üç kere mazmaza (ağıza su vermek), üç kere de istinşak (buruna şu çekmek) yapmak.

   Şöyle ki: Elleri yıkadıktan sonra önce üç kez ağıza dolusunca su alınır ki, buna “mazmaza” denir. Mazmaza, ağzın içini su ile doldurmak ve bu suyu ağızda dolaştırıp ağzın her tarafını ıslattıktan sonra atmaktır.

   Sonra üç kez de burnun yumuşağına kadar gidecek şekilde burnuna su verilir ve sümkürülür. Buna da “istinşak” denir.

   Suyu nefesle çekmek şart değildir. Burna akıtmak süretiyle de istinşak gerçekleşir. Mazmaza ve istinşak sünnet-i müekkededir. Önce mazmaza, sonra istinşak yapılmalıdır. Ve her biri üçer kere olmalıdır. Her su verişte su yenilenir.

 

آبو هريرة جاء رجل النبى صلى الله عليه وسلم فقال ما اسباغ الوضوء فسكت عنه حضرت الصلاةفدعا بماء فغسل يديه واستنثر ومضمضو غسل وجهه ثلاثا ويديه ثلاثا ثلاثا ومسح برأسه وغسل رجليه ثلاثا ثلاثا ثم نضح تحت ثوبه فقال هذا اسباغ الوضوء  

SAYFA ☆ 78  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

   Ebü Hureyre’den:

   Bir adam Peygamber (s.a.a.)’e gelip “İsbâğu’l-vudü’ (abdesti güzel almak) ne demektir?” diye sordu. Namaz vakti gelinceye dek ona cevap vermeden sustu. Namaz vakti gelince su getirtti ve ellerini yıkadı. Ağzına dolu dolu su verip yıkadı, burnuna da dolu dolu su çekip yıkadı, sümkürerek içindekini çıkardı. Üç kere yüzünü yıkadı, üç kere de ellerini (kollarını) yıkadı. Başını meshetti; ayaklarını da üçer kere yıkadı.

   Sonra entarisinin altına su serpti. Ardından şöyle buyurdu: “İşte isbâğu’l-vudü’ budur.”72"

▪5 - Mazmaza ve istinşakı aşırı derecede yapmak.

   Şöyle ki: Mazmazada su, boğaza kadar iner. İstinşakta su, burnun katı yerine kadar çıkarılır. Fakat oruçlu olanlar mazmaza ve istinşakı böyle aşırı yapmazlar.

عن لقيط بن صبرة قلت يارسول الله أخبر لى عن الوضوء قال اسبغ الوضوء وخلل بين الأصابع وبالغ فى لالستنشاق إلا أن تكون صاءم

   Tirmizî ve Nesâî’nin, Lakît b. Sabre’den yaptıkları bir rivâyet:

   Dedim ki: “Ey Allah Resülü, bana abdesti anlat!”

Şöyle buyurdu: “Abdesti iyi al, parmaklarmın arasmı güzelce oğuştur, burnuna su verdiğin zaman, oruçlu değilsen, iyice verip yıka!” 73

▪6 - Misvâk kullanmak.

  Misvâk, erak denilen ağacın dalından yapılan ve dişleri temizle
________________________
▪72 Ebü Ya’lâ; Bezzâr, Keşf No. 265; Ebü Ma’şer an Saîd el-Makberî an Ebî Hureyre tarikiyle tahric etmiştir. Heysemî, Mecma 1, 237./▪73 Ahmed, IV, 32; Ebü Dâvud, No. 142; Tirmizî, No. 38; İbn Mâce, No. 448; İbn Huzeyme, No. 170, el-Hâkim, ], 147-148, 182; Beyhakî, I, 5l, 76; es-Sevrî an Ebî Hâşim an Asım b. Lakît b. Sabire an Ebîhî asl-ı senedi ile tahric ettiler.

SAYFA ☆ 79  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

mek için kullanılan bir fırçadır. Böyle lifleri olan diğer ağaç dallarından da yapılabilir. 

Misvâk, parmak kalınlığında ve bir karış boyunda olmalıdır. Sağ ele alınır ve serçe parmağının üstünden geçirilir, baş parmak ve işaret parmağı ile tutularak ıslak olan ağzın sağ tarafından enine olarak dişler üç defa üç su ile fırçalanır. Bunun kullanılması oruca zarar vermez. 

   Misvâk bulunmaz veya kullanıldığında dişleri kanatırsa, onun yerine parmak kulanılabilir. Şöyle ki: Baş parmak ağzın sağ tarafına, şehadet parmağı da sol tarafına salınarak üst ve alt dişler ovalanır. 

عاءشة قالت يا رسول الله الرجل يذهب فوه يستاك قال نعم قلت كيف يصنع قال يدخل اصبعه فى فيه فيدلكه 

Âişe (r.anha)’dan: Dedim ki: “Ey Allah Resülü, kişi ağzını (misvaksız) da fırçalar mı?” “Evet! ” “Nasıl yapar?” “Parmağını ağzına sokup ovalar.”74

   Fırçalarla da diş temizliği yapılabilir. Kadınlar oruçlu olmadıkları zaman çiğnedikleri sakız misvâk yerine geçer. 

   Misvâk kullanmak yalnız namazlara özgü değildir, kullanılması her zaman iyidir; çünkü temizliğe yardımcıdır. 

   Namaz için misvaklanmak mendubdur. Nitekim bir hadis-i şerifînde Peygamber Efendimiz (s.a.a.) şöyle buyuruyor: 

لو لا أن اشق على امتى لأمر تهم عند كل صلاة بوضوء ومع كل وضوء بسولك 
________________________
▪74 Taberânî, el-Mu’cemu’l-Evsat’ta; Neyl 1,121.
SAYFA ☆ 80  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

“Ümmetime sıkıntı vermeyecek olsaydım; her namaziçin (abdestli olsa bile) abdesti emrederdim. Her abdestte de misvak kullanmalarını emrederdim.”75"

   Diş sarardığı için veya ağız kokusunu gidermek için yahut Kur’an kıraati için misvaklanmak mendubdur.

   Ali (ra)’dan rivayetle Peygamber Efendimiz (s.a.a.) şöyle buyurdu:

على رفعه إن العبد إذا تسوك ثم قام بصلى قام الملك خلفه فيستمع لقراءته فيدنو منه أو كلمة نحوها حتى يضع فاه على فيه فما يخرج من فيه شيء من القرآن إلا صار فى جوف الملك فطهر واافواهكم للقرآن 

   “Kul, misvak kullanıp namaza durduğu zaman, melek arkasına durup tilâvetini dinler. Ona yaklaşır (yahut buna benzer bir kelime söyledi). Ağzını onun ağzının üstüne koyar, ağzından çıkan Kur’ân onun içine girer. Oyleyse Kur’ân için ağızlarınızı temizleyin!”76"

   Kullanmadan önce onu yıkamak, onu emmemek, yattığı halde misvaklanmamak mendubdur.

  ▪7- Ayette belirtildiği üzere sırayı gözetmek.

ياايهاالذين آمنوا إذا قمتم إلى الصلوة فغسلوا وجوهكم وايديكم إلى المر أفق واسمحو بروسكم وارجلكم الى الكعبين... (٦)

  “Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman yüzlerinizi, dirseklerinize kadar ellerinizi yıkayın; başlarınızı meshedip, topuklara kadar ayaklarınızı da (yıkayın). . .”77

______________________
▪-75 Ahmed  245, 531; Buhârî. Cuma 8 1. 1, 214; Müslim, Tahâret No. 42, 8. 220; Ebü Dâvud. No. 46, Nesaî, Tahâret 7,1.12; İbn Huzeyme. No. 139; Ebu’z-Zinâd ani'l-A’rec an Ebî Hureyre tankıyle tahrîc ettıler
▪-76 lbnfı'l Mübarek K. ez-Zühd No. 1224-5; Bezzâr. Keşf' No. 496; Beyhakî. 1.38; Sa'd b. Ubeyde an Ebi Abdirrahman es-Sulemî an Ali senedi ile tahric ettiler.
▪77- Maıde' 516

SAYFA ☆ 81  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

   Abdest alırken önce yüz, sonra kollar yıkanır. Bundan sonra baş meshedilir ve arkasından da ayaklar yıkanır. Ayaklarda mest varsa, mestlerin üzeri meshedilir. 

   Bu şekilde sıra gözetilmezse, yine abdest sahih olur, ancak sünnete uyulmuş olmaz. 

   Şâfiîler ve Hanbelîlere göre tertibe riâyet farzdır,
  ▪Abdeste sağ tarafdan başlamak. 
 sağ kol,sol koldan önce ve sağ ayak sol ayakdan önce yıkanır. 

   وعن ابى هريرة رضالله عنه ان رسول الله صلى الله عليه وسلم قال اذا لبستم وإذا توضا تم فابدوا بايامنكم  

  Ebü Hureyre’den: 

  Allah Resülü (s.a.a.) şöyle buyurdu: “Giyindiğiniz ya da abdest aldığınız zaman, sağdan başlayın!”78

عاءشة كان النبى صلى الله عليه وسلم يحب التيامن مااستطاع فى شأنه كله فى طهوره وترجله وتنعله 

  Aişe (r.anha)’dan: 

  “Peygamber (s.a.a.) abdestte, taranmada ve pabuç giymede; hülâsa her şeyde, her işinde elinden geldiğince sağından başlardı.” 79 

  ▪9 - Abdest organlarını üçer kez yıkamak. 

   Bunlardan biri farz, diğer ikisi sünnettir. 

عن جابر توضأ مرة ومرتين ومرتين وثلاثا ثلاثا  ____________________
▪78 - Ebü Dâvud, No. 4141; Tirmizî, No. 1766; İbn Mâce, No. 402; el-A’meş an Ebî Sâlih an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile tahrîc ettiler. 
▪79 - Ahmed, VI, 94, 130, 147, 202; Buhârî, Vudü’, 31,1, 50; Salât 47, I, 110; Libâs 77, VH, 61; At’ ime, 5, VI, 197; Libâs 38, Vll, 49, Müslim, Tahâret 6667, s. 226, Ebü Dâvud, No. 4140; Tirmizî, No. 608; Nesâî ,Tahâret 90, l, 78, 205; İbn Mâce, No. 401; İbn Huzeyme, No. 244, 179,İbn Hibbân, No. 5432; Beyhakî, 1, 86, 216; Eş’ as Süleym an Ebîhî an Mesrük an Aişe senedi ile tahrîc ettiler. 
SAYFA ☆ 82  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

   Câbir (ra)’dan; 

   “Allah Resülü (s.a.a.)’in azalarını birer kere yıkayarak, ikişer kere yıkayarak, üçer defa yıkayarak abdest (aldığı) olmuştur.”80

  ▪10 - Elleri ve ayaktan yıkamaya başlarken parmak uçlarından başlamak.
  ▪11 - Eller ve ayaklar yıkanırken parmakların arasını yoklayıp yıkamak (hilallemek). 

   El parmakları birbirine sokularak, ayak parmakları da el parmaklarından biri ile yapılır. Parmakları akarsuya koymak da hilal
leme yerine geçer. 

آبو ايوب رفعه حبذ المتخللون من امتى فى الوضوء والطعام   
 
    Ebü Eyyüb (r.a)’dan: 

   Allah Resülü (s.a.a.) şöyle buyurdu: “Ümmetimden, abdest ve yemekte tahlîl yapanlara (parmaklarını hilâlleyenlere) ne mutlu!”81"

 وله قال اوماالمتخللون يارسول الله قال أما تخليل الطعام فمن الطعام انه ليس شيء أشد على الملكين من أن يربابين أسنان صاحبهما طعام وهو قاءم يصلى

   Yine Taberânî’nin el-Mu’cemu’l-Kebîr’inde şöyle geçer: Dediler ki: “Tahlil yapanlar ne demek ey Allah’ın Rasulü?” 

Şöyle buyurdu: “Tahlil, (abdestte) ağzını yıkarken elini sokarak iyice ovalamak, burnuna su çekerken parmağını sokup iyice temizlemek, parmakların arasını da iyice ovmaktır. 

Yemekteki tahlile gelince. .. Yemek yedikten sonra dişlerinin 
______________________
▪80 - Tirmizî, No. 45; Sâbit b. Ebî Safiyye an Ebî Ca’fer an Câbir asl-ı senedi ile tahrîc etmiştir. 
▪81 - Taberânî, el-Mu’cemu’l-Kebîr’de Ahmed, V, 416; Kî’ an Vâsıl er-Rakkâşî an Ebî Sevre an Ebî Eyyüb ve Atâ isnâdı ile tahric etmiştir. 
SAYFA ☆ 83  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

arasında bulunun yemek leri çıkarmadan namaza duran kişiyi görmek kadar meleklerin hoşlanmadıkları bir şey yoktur!”

ابن مسعود رفعه لتنتهكن ألاصابع بالطهوراو لتنتهكنها النر

   İbn Mes'ud (r.a.)'dan:

  Allah Resülü (s.a.a.) şöyle buyurdu: “Ya parmakların içini su ile ya da (kıyamette) ateşle oğuşturursunuz!”82"

ابن عباس رفعه إذا توضأت فخال أصابع يديك رجليك

  İbn Abbâs (r.a)’dan:

  Allah Resülü (s.a.a.) şöyle buyurdu; “Abdest aldı“ el ve ayak parmaklarını iyice oğuşturdu."83"

   Muhakkikin bu bâba ilavesi:

   “Peygamber (s.a.a.)’i abdest alıyorken gördüm, serçe parmağı ile ayak parmaklarının aralarını hilâlliyordu.”84"

  ▪12 - Abdest suyunu, bıyıkların ve kaşların altlarına ve yüzün çevresinden sarkmış bulunan fazla kıllara eriştirmek

   Sakalın çeneden aşağıya uzamış kısmını meshetmek ve sık olan sakalı bir avuç su ile alt tarafından el parmakları ile hilallemek.

عن انس إذا توضاالنى صلىالله عليه وسلم اخذكفامن ماء فيدخله تحت حنكه ويخلل به لحيته ويقول هكذا أمر نى ربى

   Ebü Dâvud, Enes (r.a)’da

   Peygamber (s.a.a.)abdest alırken, bir avuç su alıp çenesinin altına sokar ve onunla sakalını iyice oğuşturur ve şöyle derdi: “İşte
_________________________

▪82 - Taberânî, el-Mu’cemu’l-Evsat’ta. Heysemî’ye göre isnâdı hasendir. Feyd, V, 263./▪83 - İbn Mâce, No. 447“, Tirmizî, No. 39; İbrâhîm b. Saîd el-Cevherî an Sa'd b. Abdilhamîd b. Ca’ fer an Abdirrahman b. Ebî’z-Zinâd an Müsâ b. Ukbe an Sâlih mevlâ’t-Tev’eme an İbn Abbâs isnâdı ile tahric ettiler./▪84 Ebü Dâvud, No. 148; Tirmizî, No. 40; İbn Mâce, No. 446; İbn Lebî’a an Yezîd b. Amr elMeâfirî an Ebî Abdirrahman el-Hubulî ani’l-Müstevrid b. Şeddâd asl-ı senedi ile tahric ettiler. 

SAYFA ☆ 84  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

   Rabbim Bana böyle yapmamı emretti.”85

▪13 - Başın tamamını bir su ile meshetmek.

   Buna “kaplama mesh” denir. Sünnet üzere kaplama mesh şöyle yapılır: Her iki el tamamen ıslatılır. Sonra bu iki elin başparmakları ile işaret parmaklarından sonra gelen üç parmak birbirine bitiştirilir. Bu ellerin ayaları yukarı kaldırılıp o bitişik parmaklar uç uca gelmek üzere birbirine yaklaştırılır. Böylece bitişik halde olan iki elin parmakları başın ön tarafından enseye kadar çekilir. Sonra ellerin ayaları başın iki tarafına yapıştırılarak ense tarafından başın önüne kadar çekilir. Sonra ellerin ayaları başın iki tarafına yapıştırılarak ense tarafından başın önüne kadar çekilir. Böylece bütün başın meshi bitmiş olur. Sonra başa değdirilmeyen baş parmakların içi ile kulakların dışları ve şehadet parmakları ile de kulakların içleri meshedilir. Parmakların arkaları ile de boyun meshedilir. Bununla beraber başın her tarafı istenildiği bir şekilde meshedilebilir.

فمسح برأسه فأقبل بيديه وادبر بدأ بمقدم رأسه ثم ذهب بهما إلى قفاه ثم ردهما حتى رجع إلى المكان الذى بدأ منه

   Abdullah b. Zeyd b. Asım el-Ensârî’den:

   “Peygamber Efendimiz (s.a.a.) başını meshettiğinde ellerini, başının ön kısmından başlayarak öne ve arkaya doğru çekti. Yani başının önünden başlayıp ense kısmına kadar ellerini çekti. Sonra ellerini geri çekip tâ başladığı yere kadar götürdü.”86"

(Şafıîlere göre, meshi üç kez tekrarlamak sünnettir).
______________________

85 - Ebü Dâvud, No. 145; onun tarikînden Beyhakî No. 54; Ebu’l-Melih ani’l-Velîd b. Zevrân an Enes asl-ı senedi ile tahric ettiler./▪86 Artır b. Yahyâ el-Mâzinî an Ebîhî an Abdillah b. Zeyd. Bu tarikten hadisi Mâlik, Tahâret No. 1, s. 18; Ebü Dâvüd, I, 177; Buhârî, Vudü’, 38, I, 54; Vudü’ 39, I, 55; Vudü’ 41, I, 56; Vudü’ 42,1, 56; Vudü’45/3, !, 57; Vudü’ 46/1 I, 57-8; Müslim, Tahâret 80-82, 1, 71-7; 84, I, 80; İbn Mâce, No. 405, 434, 471; İbn Huzeyme, No. 155-7, 72-3; Tahâvî I, 30, 36; Beyhakî, I, 50, 63 tahric ettiler. 

SAYFA ☆ 85  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

  ▪14 - Kulakları meshetmek.

  Kulakları mesh için, ayrı suya lüzum yoktur. Başın meshedildi ği ıslaklık ile kulaklar da meshedilir. Kulakların dışı ve arkası baş parmak ile meshedilir. Serçe parmaklarını kulak deliklerine sokarak kımıldatmalıdır.

   (Hanbelîlere göre, kulaklan ve içlerini meshetmek farzdır; çünkü bunlar da baş kısmına dahildir).

  ▪15 -Boynu meshetmek.

   Başı ve kulakları meshettikten sonra, iki elin arkaları ile ve üçer parmakla, yeni bir suya gerek kalmaksızın, el yeniden ıslatılmadan, elin arkasındaki yaşlık ile boyun meshedilir. Boğaz meshedilmez. Boğazı meshetmek bid’attır.

  ▪16 - Abdest organlarını, üzerlerine dökülen su ile iyice ovmak.
17 - Abdest organlarını, arada kesinti yapmadan yıkamak.

   Bir organ henüz kurumadan diğerini yıkamaya geçmek. Abdest alırken araya başka bir iş sokmamaktır.

   Buna “Vila” veya “miivalât” denir. Ancak havanın sıcaklığı sebebiyle yıkanan âzâ hemen kurursa, bu sünnet terk edilmiş olmaz.

   (Mâlikîlere ve Hanbelîlere göre, müvalât, abdestin farzlarındandır.

   Ca'ferî mezhebinde de; abdest amelleri arasında, bir uzvunu yıkamak veya meshetmek isterken, öncesinde yıkayıp ya da meshetıiği uzuvlar kuruyacak kadar bekleyen kimsenin aldığı abdest bâtıldır). 

SAYFA ☆ 87  ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

  ▪E  ABDESTİN MENDUPLARI,   
   MÜSTEHABLARI VE EDEPLERİ 

   Müstehab olan şeye, sevabı çok olup yapılması istendiğinden Ötürü mendub ve fazilet denir. Farz ve vacib üzerine ilâve olarak yapıldığı için de ona “nafile” denir. Terk edilmesinde azarlama ve ayıplama olmadığı gibi, tenzih yolu ile de kerahat yoktur. 

   ▪1 - Henüz vakit girmemişken abdest alıp namaza hazır bulunmak. Ancak özür sahipleri abdestlerini vakit girdikten sonra alırlar. 
   ▪2 - Kıbleye yönelerek abdest almak. 
   ▪3 - Abdest sularının elbiseye sıçramaması için yüksek bir yerde durmak. 
   ▪4 - Abdest için başkasından yardım istememek. Ancak bir özür sebebi ile başkasından yardım istenmelidir. Başkasının kendi arzusu ile abdest suyunu hazırlaması veya abdest alana su dökmesi edebe aykırı olmaz.
SAYFA ☆ 88   ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

   (Ca’ferî mezhebinde, abdestini başka birine aldırır ya da suyun abdest uzuvlarına ulaşmasında başkasından yardım alırsa, abdesti bâtıl olur). 

   İmam Rıza (a.s.), bir gün Halife Memun’un yanına girdiğinde onun abdest almakta olduğunu gördü. Hizmetci, Memun’un eline su döküyordu. 

   İmam dediki: “Rabbine sunduğun ibadette kimseyi kendine ortak etme!” 

   Bunun üzerine Memun hizmetçiyi gönderdi. Ve kendisi abdest almaya devam etti."87

   ▪5 - Abdest alma sırasında zaruret olmadıkça dünya lakırdısı yapmamak. Allah’ın zikrinden başka bir şey konuşmamak. 

   ▪6 - Abdestin başından sonuna kadar niyeti unutmayıp kalbde tutmak ve her organı abdest niyeti ile yıkarken Besmele çekmek, dua etmek, salât ve selâm getirmek, şehadet kelimelerini zikretmek. 

  ▪7 - Elleri yıkarken dar olmayan yüzükleri oynatmak. Eğer yüzük dar ise, muhakkak sürette yüzükleri oynatıp altına su geçmesini sağlamak gerekir. 

  ▪8 - Abdest alırken ağıza ve buruna sağ el ile su vermek ve sol el ile sümkürmek. Ayakların altını sol elle yıkamak. 

   ▪9 - Yüzü yıkarken göz pınarlarını yoklamak, göz pınarlarının korunmasına itina göstermek. 

   ▪10 - Abdest için yeterinden fazla su harcamamak. Organlardan su damlamayacak kadar da kısıntı yapmamak. 

ابن عمر و بن العاص أن النبى صلى الله عليه وسلم مربسعد وهو يقوضا فقال ماهذا السرف فقال افى الوضوء سرف قال نعم وإن كانت على نهرجار  
______________________
▪87 Mecma’ul-Beyan, c.6, s.771. 
 
SAYFA ☆ 89   ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

   İbn Amr b. el-As (ra)’dan:

   Peygamber (s.a.a.), abdest almakta olan Sa’d’ın yanına uğradı ve ona, “Nedir bu israf?” dedi.

   “Abdestte israf mı olurmuş?” deyince; şöyle buyurdu: “Evet, akarsuyun kenarında bulunsan bile!” '88'

  ▪11 - Abdest suyu güneşte ısıtılmış olmamalıdır.

عاءشة اسخنت ماء فى الشمس فاتيت به النبى صلى الله عليه وسلم ليتوضابه فقال لا تفعلنى يا عءشة فإنه يورث البياض  

    Aişe (r.anha)’dan:

   Güneşte su ısıttım, abdest alması için onu Peygamber ( s.a.a.). e getirdim, şöyle buyurdu: “Ey Aişe! Böyle yapma! Çünkü böyle bır su insanların beyaz (hastalığına) sebebiyet verir.” 89

  ▪12 - Abdest tamamlanınca kıbleye karşı şehadet kelimelerini okumak.

عقبة بن عامر كانت علينا رعاية الإبل فجاءت نوبتى ارعاها فرحتها لعشى فادركت رسول الله صلى الله عليه وسلم قاءما يحدث الناس وادركت من قوله مأمن مسلم يتوضأ فيحسن وضوءه ثم يقوم فيصلى ركعتين يقبل عليهما بقلبه ووجهه إلا وجبت له الجنة له الجنة فقلت ما مااجود هاذا فإذا قال بين يدى يقول التى قبلها أجود فنظرت فإذا عمر بن الخطاب فقال انى رايتك جنت انفاقال مامنكم من أحد يتوضأ فيبلغ أو فيسبغ الوضوء ثم قال أشهد أن لا إله إلا الله وحده لا شريك له وأشهد أن محمدا عبده ورسوله إلا فتحت له أبواب الجنة الثمانية يدخل من أيها شاء
_____________________

▪88 İbn Mâce, No. 425; İbn Lehî’a an Huyey b. Abdillah el-Meâürî an Ebî Adirrahman el-Hubulu “an İbn Amr asl-ı senedi ile tahric etmiştir. 
▪89 Taberânî, zayıf bir isnâdla el-Mu’cemu’l-Evsat’ta; Heysemi, Mecma’ I, 214. 

 

SAYFA ☆ 90   ☆ NÂFİLE NAMAZLAR
 
  Ukbe b. Amir (r.a.)’ dan:

  Develeri otlatma nöbeti bizdeydi. Nöbet bana gelmişti; akşama doğru döndüğümde, Allah Resülü (s.a.a.)’e ayakta cemaate hitap ederken yetiştim.

   Şöyle buyuruyordu: “Herhangi bir müslüman (âdâbına uygun) güzel bir abdest alıp da tam bir ihlas içinde iki rekât namaz kılarsa, cennet ona vâcib (sâbit) olur.”

   “Ne kadar güzel bir şey bu” dedim.

   Baktım ki önümde duran biri,
  “Bundan önce söylediği daha güzeldi” dedi.

   Bir de baktım ki, Ömer değil mi?

   Dedi ki: “Allah Resülü şöyle buyurdu: Sizden biriniz gâyet güzel bir abdest alıp da, “Eşhedu en lâ ilâhe illallâhu vahdehü lâ şerîke leh ve eşhedu enne Muhammeden abduhü ve Resülüh/Allah’tan başka hiçbir ilah olmadığına, bir olduğuna, ortağı bulunmadığına, Muhammed’in de O’nun kulu ve Resülü olduğuna şehadet ederim’ derse muhakkak ona cennetin sekiz kapısı açılır ve istediğinden içeriye girer.”90"

  ▪13 - Artan abdest suyundan ayakta kıbleye karşı biraz içip;

الحم اجعلنى من التوابين واجعلنى من المتطهرين

“Ya Rabbi! Beni, her günah işledikçe tevbe eden ve günahtan kaçınıp tertemiz bulunan iyi kullarından et” diye dua etmek.

   Şöyle de dua edilebilir:

اللحم اشفنى شفاءك و داؤنى بدواءك واعسمنى من ال وهل والأمر إض والاوجاع 

__________________________
▪90 Ebü Dâvüd, I, 182; Müslim, Tahâret 17, s. 209; Ebü Dâvud, No. 169; Nesâî, Tahâret 111, s. 95; Muâviye b. Sâlih an Ebî Osmân an Cübeyr b. Nüfeyr an Ukbe tarikiyle tahrîc ettiler.

SAYFA ☆ 91   ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

      “Allah’ım! Senin şifanla beni şifalandır, Senin ilacınla beni tedavi et. Beni korkudan, hastalıklardan ve ağrılardan koru.”

ومنها عن الحسين بنحوه وفيه ثم شرب من فضل وضوءه قاءما فتعجبت فلما رانى قال لا تعجب فانى رأيت اباك النبى صلى الله عليه وسلم يصنع مار ايتنى صنعت 

   Rivâyetlerden birisi de Hz. Hüseyin’in (r.a), babası Hz. Ali’dendir (k.veche); onun rivâyetinde şöyle geçer:

   “(Ali) sonra abdest suyunun artığını ayakta içti. Ben hayret edince, beni gördü ve şöyle dedi: “Hayret etme! Baban (deden) Peygamber (s.a.a.)’in böyle yaptığını gördüm.”91"

   ▪14 - Abdestin sonunda bir veya birkaç defa Kadir süresini okumak.

   ▪15 - Abdest aldıktan sonra, eğer kerahat vakti değilse, iki rekât namaz kılmak.

   Peygamber Efendimiz (s.a.a.) buyurdu:

الوضوء كفر ماقبلهه ثم طصير الصلاة التى بعده نافلة

    “Abdest, kendisinden evvel işlenilmiş olan küçük günahlar için bir kefaret olur. Sonra abdesti müteakip kılınacak namaz da fazlaca bir ibadet bulunur, sahibinin derecesini yükseltir.'92'

   ▪16 - Gurre ve tahcili uzatmak, abdest suyunu dirseklerin ve topukların yukarlarına eriştirmek.

وعنه قال سمعت خليلى صلى الله عليه وسلم يقول تبلغ الحلية من المومن حيث يبلغ الضوء 

____________________________
▪91 Nesâî, Tahâret 78, 1, 69-70; Beyhakî, 1, 63; İbn Cüreyc an Şeybe an Muh. b. Ali an Ebîhî ani’lHuseyn b. Ali an Ali tarikiyle tahrîc ettiler.
▪92 Tebarani, Camiu’s-Sağir. 

SAYFA ☆ 92   ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

      Ebü Hureyre rivâyet etmiştir: 

   Peygamberimiz buyuruyor ki: “Mü’min, abdest suyunun değdiği yere kadar süslenir.”93"

أبو هريرة رفعه ان امتى يدعون يوم القيامة غرامحجلين فمن استطاعمنكم ان يطيل غرته فليفعل

   Ebü Hureyre’den:

  Allah Resülü (s.a.a.) şöyle buyurdu: “Ümmetim kıyamet gününde (abdestin izi olarak) yüzleri ve kolları parlak bir vaziyette çağrılacaktır. Öyleyse kimin parlaklığını çoğaltma imkânı varsa çoğaltsın.!'94'

  ▪17 - Yaş olan küçük parmağı kulak deliğine sokmak.
  ▪18 - Mazmaza ve istinşak suyunu abdest aldığı su kabına atmamak.
  ▪19 - Abdest alınan yerin temiz olması.
  ▪20 - Uzuvların yaşlığını havlu gibi bir şeyle silmek.

عءشة كان الرسولالله صلى الله عليه وسلم خرقة ينشف بها بعد الضوء  

   Aişe (r.anha)’dan: “Allah Resülü (s.a.a.)’in, abdestten sonra kurulandığı bir havlusu vardı.”95'

   Yüz istenirse toz yapışmasın diye kurulanır, istenirse ibadetin izi

_________________________
▪93 Nevevi, Riyazü’s-Salihin, Müslim’den./▪ 94 Buhârî, Vudü’3, 1, 43; Müslim, Tahâret No. 35, s. 216; an Saîd b. e. Hilâl an Nuaym tarikiyle tahrîc etttiler. /▪95 Tirmizî, No. 53; İbn Vehb an Zeyd b. Hubâb an Süleymân b. Erkam Ebî Muâz ani’z-Zührî an Urve an Aişe asl-ı senedi ile tahrîc etti.  

SAYFA ☆ 93   ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

 devam etsin diye kurulanmayabilir. Her ikisini de yapmakta sakınca yoktur. Bu niyetlerle yapılırsa her iki şekilde faziletli olur. 


عن معاذ رايةه صلى الله عليه وسلم اذا توضأ مسح وجهه بطرف ثوبه 

   Muâz (ra)’dan da bir rivâyeti vardır: 

   “Allah Resülü (s.a.a.)’i gördüm; abdest aldığında yüzünü elbisesinin bir tarafıyla silerdi.”96

   ▪21 - Abdest suyundan elleri silkelememek. 

   ▪22 - Bir kabı başkasının ondan abdest almamasına müsaade etmemek süretiyle abdest için onu kendisine tahsis etmemek. 

   Abdest kabının kulpu varsa onu üç defa yıkamak. 

   Kendisinden suyu avuçlamak mümkün olan kabı sağ tarafa başkasını sol tarafa koymak. 

   ▪23 - Gasb edilmiş bir yerin ne üzerinden geçen su ile ne de onun toprağıyla abdest almamak. 

   ▪24 - Abdest alırken şu duaları okumak: 

آبو هريرة قال النبى صلى الله عليه وسلم ياابا هريرة إذا توضأت فقل بسمالله والحمدلله فإن حفظتك لا تستر يح تكتب لك الحسنات حتى تحدث من ذلك الوضوء  

   Ebü Hureyre’den: 

Peygamber (s.a.a.) buyurdu ki: “Ey Ebü Hureyre! Abdest alırken, “Bismillahi vel-hamdü lillahi/Allah’ın adıyla, hamd Allah’a mahsustur’ de! Böyle dersen, hafaza melekleri, o abdesti bozuncaya kadar devamlı olarak sana sevap yazarlar.'97
_______________________
▪96 Tirmizî, No. 54; Kuteybe an Rişdîn b. Sa’d an Abdirrahman b. Ziyâd b. En’am an Utbe b. Humeyd an Ubâde bin Nuseyy an Abdirrahman b. Ganem an Muâz senedi ile tahrîc etmiştir./▪97 Taberânî, el-Mu’cemu’s-Sağîr’de. İsnâdı Heysemî’ye göre hasendir. Mecma’ 1, 220. 
 
SAYFA ☆ 94   ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

   أبو موسى أتيت رسول الله صلى الله عليه وسلم وهو بتوضا فسمعته يقول اللهم أغفر لى ذنبى ووسعلى فى دار ى وبارك لى فى رزقى 

   Ebü Müsâ (r.a)’dan: 

   “Allah Resulü (s.a.a.)’e uğradım, abdest alıyor ve şöyle dua ediyordu: Allahümma’ğfır lî zenbî ve vassi’ lî fî dârî ve bârik lî fî rızkî /A11ah’ım, günahımı bağışla, evimi genişlet, rızkımı bereketlendirip çoğalt.” 98 

  ▪25 - Bilhassa her âzâyı yıkarken dualarını okumak. 
_________________________
▪98 Rezîn, Ahmed, IV, 399; Nesâî, No. 80; İbnü’s-Sünnî No. 28; el-Mu’temir b. Süleymân an Abbâd b. Abbâd b. Alkame an Ebî Miclez an Ebî Müsâ asl-ı senedi ile tahrîc etmiştir. 
 
SAYFA ☆ 95   ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

      F  - ABDEST DUALARI

   ▪1 - Abdeste başlarken önce niyet edilir, sonra eâzü besmele çekilir. Sonra:

الحمدلله الذى جعل الماع طهور ا وجعل ألا سلام نورا

   “Elhamdü lillâhi’llezî ce’ale’l-mâe tahüran ve ce’ale’l-islâme nura/Yüce Allah’a hamd olsun ki, suyu temizleyici ve İslâmı nur yapmıştır” denir.

   ▪2 - Ağzına su alırken:

اللهم اسقنى من حوض النيك كأسا لآ اظما بعده أبدا

   “Allahümme’sgini min havdi nebiyyike ke’sen lâ ezmeu ba’ dehü
ebeden."

   “Allah’ım! Peygamberinin Kevser Havuzu’ndan bana Öyle bir kâse içir ki, ondan sonra asla susamayayım” denir. 

SAYFA ☆ 96   ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

     ▪3 - Burnuna su verirken: 

الهم لآ تحرمنى رايحة نعيمك وجنانك

   “Allahümme lâ tuharrimnî rayihate naîmike ve cinanike/Allah’ım! Beni nimetlerinin ve cennetlerinin güzel kokularından mahrum etme” denir.

   ▪4 - Yüzünü yıkarken:

اللهم بيض وجهى بنوك يوم تبيض وجوه وتسود وجوه 

   “Allahümme beyyid vechî binürike yevme tebyeddu vücühün ve tesveddü vücühün/Allah’ım! Bazı yüzlerin aklanacağı ve bazı yüzlerin kararacağı günde benim yüzümü ak eyle” denir.

   ▪5 - Sağ kolunu yıkarken:

اللم اعطنى كتابى بيمينى وحسبنى حسابا يسيرا

   “Allahümme a ’tınî kitâbî bi yemînî ve hâsibnî hisâben yesîrâ/ Allah’ım! Kitabımı sağ elime ver ve benim hesabımı kolay eyle”denir.

   ▪6 - Sol kolunu yıkarken:

اللهم لآ تعطنى كتابى بشمال ولأ من وراء ظهري ولأ تحاسبنى حسابا شديدا

   “Allahümme lâ tu’ tınî kitâbî bi şimalî ve lâ min verâi zahrî. Velâ tuhâsîbnî hîsâben şedîdâ/Allah’ım! Benim kitabımı soldan ve arka tarafımdan verme ve beni zor bir hesaba çekme” denir.

   ▪7 - Başını meshederken:

اللهم غشنى برحمتك وأنزل على من بركاتك

   “Allahümme gaşşinî bi rahmetike ve enzil âleyye min berekâtike/Allah’ım! Beni rahmetinin içine koy, üzerime de bereketlerin

SAYFA ☆ 97   ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

   den indir” denir. 

  ▪8 - K ulaklarını meshederken:

اللهم اجعلنى من الذين يستمعون القول فيتبعون أحسنه

   "Allahümme'c'alni mine'llezine yestemiune'l-gavle feyettbiune  ahseneh/Allah’ım! Beni, hak sözü işitip de onun en güzeline uyanlardan eyle” denir.

▪9 - Boynunu meshederken:

اللهم اعتق رقبتى من النار

“Allahümme a’tik regabetî mine’n-nâr/Allah’ım! Boynumu-bedenimi cehennem ateşinden azad et” denir.

  ▪10 - Ayaklarını yıkarken:

اللهم ثبت قدمي على الصراط يوم تزل فيه ألا قدام

    “Allahümme sebbit gademeyye ale’s-sırâti yevme tezillü fîhi’l agdâm/Allah’ım! Birtakım ayakların kayacağı günde, ayaklarımı Sırat köprüsü üzerinde sabit kıl” denir. 

 

SAYFA ☆ 99   ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

    ▪ G  ABDESTİN MEKRUHLARI 

    Abdestin sünnet ve âdâbına muhalif düşen her şey abdestin mekruhlarından sayılır. Ya tahrimen ya da tenzihen mekruhtur.

  ▪1 - Suyu israf etmek; ihtiyacından ve lüzumundan fazla su kullanmak. 

أبن عمروبن العاص أن النبى صلى الله عليه وسلم مر بسعد وهو يتوضأ فقال ما هذا السرف فقال افى الوضوء سرف قال نعم وإن كانت على نهرجار  

   Abdulah İbn Amr b. el-As’dan: 

   Peygamber (s.a.a.), abdest almakta olan Sa’d’ın yanına uğradı ve ona, “Nedir bu israf?” dedi. 

   “Abdestte israf mı olurmuş?” deyince; şöyle buyurdu; “Evet, akarsuyun kenarında bulunsan bile!”99
_________________________
▪99 İbn Mâce, No. 425; İbn Lehî’a an Huyey b. Abdillah el-Meâfırî an Ebî Adirrahman el-Hubulî 
SAYFA ☆ 100   ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

     ▪ 2 - Üç yıkamadan daha fazla olan yıkamaların abdest amellerinden olduğu itikat edildiğinde; israftır. Tahrimen mekruh olur. Fakat bu şekilde itikat edilmeyip, temizlik ve benzerini kasdetmekle üçten daha fazla yıkanırsa kerâhet-i tenzihiye (helale yakın kerahat) olur. 


ابن عمر و بن العاص جاء اعرابى النبي صلى الله عليه وسلم يسنله عن الوضوء فار اه ثلاثا ثلاثا ثم قال هكذا الوضوء فمن راد على هذا فقد أساء وتعدى وظلم 
 
   İbn Amrb. el-As (ra)’dan: 

   Bir bedevî Allah Resülü (s.a.a.)’e gelip abdestin nasıl alınacağını sordu. Ona abdestin nasıl alınacağını üçer kere yıkamak süretiyle gösterdi; sonra şöyle buyurdu: “İşte abdest böyledir, kim bundan fazla yaparsa haddi aşmış, haksızlık etmiş olur.”100

(Ca’ferî mezhebinde; abdestte yüz ve kolların bir kez yıkanması farz, iki kez müstehab, üç ve fazlası haramdır ."101

  ▪3 - Başı ve kulakları ayrı ayrı üçer defa meshetmek. 

  ▪4 - Suyun miktarını kısmak, yani, yıkanacak âzâyı sanki meshedercesine çok az su ile yıkamak. Suyun yıkanan uzuvdan belli olmayacak şekilde damla damla akar olması tenzihen mekruhtur. 

أنس كان النبى صلى الله عليه وسلم يغتسل بالصاع إلى خمسة امداد ويتوضا بالمد 
 
   Enes (r.a)’dan: 

   “Allah Resülü (s.a.a.), bir sâ’ (3.328 lt) ile beş müd (yaklaşık 
__________________________
an İbn Amr asl-ı senedi ile tahric etmiştir./▪100 Ebü Dâvud, No. 135; Nesâî, Tahâret 105, l, 88; İbn Mâce, No. 422; İbn Huzeyme, No. 174; Tahâvî !, 33, 36; Beyhakî.1. 79; Müsâ b. Ebî Aişe an Amr b. Şuayb an Ebîhî an Ceddihî tarikiyle tahric ettiler. 
/▪101 Ayetullah Uzma Seyyid Sadık Hüseyni Şirazi, Tevzihu’l-Mesail Risalesi, s.63. 
SAYFA ☆ 101   ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

   4.15 lt) arasındaki su ile yıkanırdı; bir müd (0.832 lt) ile de abdest alırdı.”102" 


  ▪5 - Suyu âzâlara çarparak kullanmak. 
  ▪6 - Abdest arasında lüzumsuz yere söz söylemek. 
  ▪7 - Zaruret yokken başkasından yardım istemek. 

   Bir gün İmam Rıza (a.s.), Memun’un yanına girdiğinde onun 
abdest almakta olduğunu gördü. Hizmetçi, Memun’un eline su döküyordu. 

   İmam dedi ki: “Rabbine sunduğun ibadette kimseyi kendine ortak etme!” 

   Bunun üzerine Memun hizmetçiyi gönderdi ve kendisi abdest almaya devam etti."103

  ▪8 - Ağza ve burna suyu sol elle almak.
  ▪9 - Sağ elle sümkürmek. 
___________________________
▪102 Buhârî, Vudü’, 47,1, 58; Müslim, Tahâret 51, s. 258 tahrîc senedi ile ettiler. /▪103 Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Rıza, 3.187; Mecma’ul-Beyan, c. 6, s. 771; Biharu’l-Envar, c. 69, s. 283. 
SAYFA ☆ 103   ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

      H - ABDESTİ BOZAN ŞEYLER 


واءل بن داود عن أبى اهيم قال الوضوء مما خرج وليس مما دخل والصوم مما دخل وليس مما خرج 

   Vâil b. Dâvud’dan, o da İbrâhîm (en-Nehaî)’den: 

   Dediki: “Abdest, Çıkan şeyden dolayı gerekir; vücuda girenden değil. Oruç ise girenden bozulur, çıkandan değil.”104“ 

  ▪1 - Önden veya arkadan kan, irin, meni, idrar, gaita (necaset) gibi bir pisliğin veya herhangi bir sıvının çıkması, abdest ve gusülde yıkanması farz olan yere kadar taşmasa bile, abdesti bozar. 

على قال كانت رجلا مذاء فاستحييت أن أسأل رسول الله صلى الله عليه وسلم لمكان ابنته فامرت المقداد بن الأسود فسأله فقال يغسل ذكره ويتوضا 
________________________
▪104 - Taberânî, el. Mu’cemu’l-Kebîr’de. Râvîleri güvenilir kimselerdir. Ileysemi, Mecma'1, 243. 
SAYFA ☆ 104   ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

   Hz.Ali (r.a)’dan:

   “Mezisi gelen bir adamdıın. Kızıyla evli olduğum için Allah Resülü (s.a.a.)’e sormaktan utandım. Bu sebeple Mikdâd b. el-Esved’e sormasmı ricâ ettim. Sormuş; o da cevâben şöyle buyurmuş; (Mezisi gelen,) uzvunu yıkar ve abdest alır.”105"

   ▪2 - Arka taraftan yel çıkması.

على بن طلق قال اعر أبى يارسول الله الجل منا يكون فى الفلاة فتكون منه الروحية ويكون فى الماء قلة فقال صلى الله عليه وسلم إذا قاء احدكم فليتو ضا

   Ali b.Talk (r.a.)’ dan:

   Bir bedevî dedi ki: “Ey Allah Resülü! Kişi çölde olur, az bir yellenmesi bulunabilir, suyu da az olabilir; bu durum karşısında ne yapmalıdır?”

   Cevap verdi: “Biriniz yellendiği zaman abdest alsın.”106'

آبو هريرة رفعه لا وضوء إلا من صوت أو ريح 

Ebü Hureyre’den:

 

Allah Resülü (s.a.a.) şöyle buyurdu: “Ancak, ses (yellenme sesi) veya (yellenme) kokusundan abdest lazım gelir.”107

ابن مسعود رفعه ان الشيطان يأتى احدكم فى صلاته فيأخذ شعرة مندبره فيرى أنه قد أحدث فلا ينصرف حتى يسمع

________________________
▪105 Tayâlisî No. 104; Ahmed, 1, 80, 82, 103, 124, 140; Buhârî, ilm 51,1,42; Vudü’ 34, 1,52; Müslim, Hayz, 17-8, s. 247; Nesâî, Tahâret 112/6, I, 97; VIII, 214; İbn Huzeyme, No. 19; Beyhakî, I, 115; Münzîr es-Sevrî an Muh b. el-Haneiîyye an Ali asl-ı senedi ile tahric ettiler./▪106 Ebü Dâvud, No. 205, 1005; Tirmizî, No. 1164, 1166; Müslim, b. Sellâm an Ali senedi ile tahric ettiler./▪107 Tayâlisî Müsned No. 24-22; Ahmed, II, 435, 410, 471; Tirmizî, No. 74; İbn Mâce, No. 515; İbnü’l-Cârüd s. 12; İbn Huzeyme, No. 27; Beyhakî, [, 117, 220; Şu’be an Süheyl b. Ebî Sâlih an Ebîhî an Ebî Hureyre senedi ile tahric ettiler. Bu hadisin isnâdı sahihtir. 

SAYFA ☆ 105   ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

   صوتا أو يجد ريحا 

   İbn Mes’üd (ra)’dan: 

  Allah Resulü (s.a.a.) şöyle buyurdu: “Namazda iken şeytan birinizin yanına gelip makatından bir kıl koparır, o da abdestinin bozulduğunu sanır. (Böyle bir durumla karşılaşan) ses duyuncaya ya da koku hissedinceye dek namazdan ayrılmasın.”108

  ▪3 - Ağızdan ve burundan, Ön ile arkadan başka, herhangi bir organdan sıvı halinde kan çıkması. 

ابن عباس رفعه إذا رعرف أحدكم فى صلاته فلينصرف فليغسل عنه الدم ثم لعيد وضوءه ويستقبل صلاته 

   İbn Abbâs (ra)’dan: 

Allah Resülü (s.a.a.) şöyle buyurdu: “Sizden birinin namazda burnu kanarsa namazdan ayrılsın, kanını yıkasın ve tekrar abdest alıp namaza dursun.”109 

   Çoğunluğu oluşturmayan ağız içindeki kanamalar abdesti bozmazsa da tükürükte kırmızılığı yarıdan fazla olan kanamalar abdes
ti bozar. Bu, renginden anlaşılır. 

   Diğer yerlerden çıkan kan ise, çıkış yerinden yanlarına taşınca abdesti bozar.İğne ucu gibi çıkıp da yerinde kalan kan damlası abdeste engel olmaz.El veya parmak ile silinmesi de zarar vermez.Yaradan çıkan irin ve sarı sular da hüküm bakımından aynıdır. 

   Vücuttaki kabarcıklardan çıkan saf su da, sahih görüşe göre, kan hükmündedir. Diğer bir görüşe göre böyle bir suyun çıkması abdesti bozmaz. 

   Gözyaşı abdesti bozmasa da, gözdeki iltihap ve yara sebebiyle yaşamalarında irin bulunduğu takdirde abdest bozulur. 
_______________________
▪108 Taberânî, el-Mu’cemu’l-Kebîr’de; Heysemi, Mecma’l,242. 
▪109 Taberânî, el-Mu’cemu’l-Kebîr. 
 
SAYFA ☆ 106   ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

     ▪ 4 - Ağız dolusu kusmak. Şöyle ki: Kolaylıkla yutulamayacak kadar ağızdan yemek, su ve safra gibi şeylerin gelmesi abdesti bozar. Bu maddeler bir mecliste azar azar gelip de bir ağız dolusu miktarına ulaşmış olsalar yine hüküm aynıdır, abdest bozulur. Bu, İmam Ebu Yusuf’a göredir. İmam Muhammed’e göre, kusuntu başka başka meclislerde gelse bile, sebep aynı olduğu takdirde yine abdest bozulmuş olur.

آبو الدرداء أن النبى صلى الله عليه وسلم قاء وكان صاءما فتوضا قال معدن ولقيت ثوبان فى مسجد دمشق فسألته فقال صدق وأنا صببت له وضوءه

    Ebu’d-Derdâ (ra)’dan, dedi ki: “Peygamber (s.a.a.), oruçlu iken kustu ve bu yüzden abdest aldı.”

(Râvi) Ma’dân dedi ki: “Sonra Şam mescidinde Sevbân’a rastladım ve bunu (yani Ebu’d-Derdâ hadisini) sordum; “( Ebü’d-Derdâ) doğru söyledi, hatta abdest alırken suyunu ben döktüm’ dedi.'110'

  ▪5 - Kendini bilmeyecek şekilde az veya çok bir zaman bayılmak, çıldırmak, yürürken irade dışında sallanacak şekilde sarhoş olmak. Bu sarhoşluk bir zorlama sonucu olsa, yine hüküm değişmez.

  ▪6 - Rükülu ve secdeli bir namazda iken mükellef bir insanın kasten veya sehven (yanılarak) uyku halinde olmaksızın, yanındakiler işitecek kadar kahkaha ile gülmesi, hem abdestini, hem de namazını bozar.

"آبو موسى بينصا صلى الله عليه وسلم يصلى باناس إذ دخل رجل فترى فى حفرة كانت فى المسجد وكان فى بصره

________________________
▪110 Ahmed, VI, 443; Ebü Dâvud, No. 2381; Tirmizî, No. 87; Yahyâ b. e. Kesir ani’l-Evzaî an Yaîş b. el-Velîd el-Mahzümî an Ebîhî an Ma’dân b. e. Talha an Ebî’d-Derdâ’ asl-ı senedi ile tahrîo ettiler. Bu hadisi ayrıca Tahâvî I, 347-8; el-Hâkim, I, 426; İbnü’l-Cârüd s. 15; Beyhakî, I, 144; de tahric ettiler. 

SAYFA ☆ 107   ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

   ضرر فضحك كثير من القوم وهم فى الصلاة فأمر رسول الله صلى الله عليه وسلم من ضحك 


   Ebü Müsâ (r.a) ’ dan: 

   “Peygamber (s.a.a.), mescidde cemaate namaz kıldırırken, bir adam içeriye girdi. Derken mesciddeki bir çukura düştü; adamın gözleri kördü. Cemaatin çoğu namazda oldukları halde buna güldü. Bunun üzerine Allah Resülü (s.a.a.) gülmelerinden dolayı hem abdesti, hem de namazı iade etmelerini emretti.”111“ 

   Kahkaha, namazın haricinde abdesti bozmaz. Tebessüm ise, namazı da abdesti de bozmaz. 

  ▪7 - Çocuk doğurmak. Çocuğun doğması ile kan görülmese bile abdest yine bozulur. 

  ▪8 - Erkeğin tenasül organına kaybolacak şekilde tıkanmış olan bir pamuğun, üzerinde ıslaklık olmasa bile, semadan dışarıya çıkmış olması veya çıkarılması abdesti bozar. Yine bu organa tıkanmış olan ve bir kısmı dışarıda kalan pamuğa idrarın sirâyet etmiş olması da abdesti bozar. İç kısımdaki yaşlık abdeste zarar vermez. Ancak pamuk dışarıya çıkıp düşerse, o zaman abdest bozulur. Çünkü az bir ıslaklık pamukta bulunmuş demektir. 

  ▪9 - Kadının tenasül organı içine veya dışına tıkanan bez veya pamuğun yaş olarak dışarıya çıkması veya çıkarılması abdesti bozar. Şöyle ki: Bu organın dış kısmına tıkanan pamuğun iç tarafı ıslanmış olunca, abdest bozulmuş olur. Pamuğun dışına ıslaklığın geçmesi şart değildir. Fakat bu organın iç kısmına tıkanan pamuğun dışarısına kadar yaşlık gelmedikçe, abdest bozulmaz. 

  ▪10 - İnsanın kendine hâkim olma kuvvetini kaybettiren uyku abdesti bozar. Bir şeye dayanarak uyuyan kimsenin dayanmakta olduğu şey giderildiği takdirde düşecek derecede uykuya dalmışsa bu da abdesti bozar. Yan üstü yatarak, bağdaş kurarak, dirseklere
_______________________
▪111 -Taberânî, el-Mu’cemu’l-Kebîr. 
SAYFA ☆ 108   ☆ NÂFİLE NAMAZLAR
 

dayanarak, ayakları yan taraftan çıkarıp oturarak, namaz dışında secde halıne geçerek uyumak abdesti bozar. Yine oturur vaziyette 

uyurken yere düşmese bile, kıçı yerden kesilip yükselmiş olsa abdestı bozulur.

علىرفعه العينان وكاء السه فمن نام فيتوضا  

  Hz.Ali (ra)’dan: .

  Allah Resülü (s.a.a.) şöyle buyurdu: “Gözler, kıçın bağıdır. Öyleyse kim uyursa abdest alsın!”112"

ابن عباس رأيت رسول الله صلى الله عليه وسلم نام وهو ساجد حتى غطااو نفخ ثم قام فصلى فقلت يا رسول الله إنك قد نمت قال إن الوضوء لا يجب إلا على من نام مضطجعا فإنه إذا اضطجع استرحت مفاصله 

   İbn Abbâs (ra)’dan:

   “Allah Resülü (s.a.a.)’i secdede uyurken gördüm, hatta horladı. Sonra kalkıp namaz kıldı.

   Dedim ki: “ Ey Allah Resülü, uyudunuz.’

   Bunun üzerine, “Sadece uzanarak yatan kimsenin (abdesti bozulduğu için) abdest tazelemesi gerekir. Çünkü kişi, uzanıp yattığında mafsalları gevşer’ buyurdu.”113"

ابن عمر انه كان يتام جالس ثم يصلى ولا يتوضأ  

   İbn Ömer (ra)’dan:
__________________________
▪112 - Ahmed, I, 111; Ebü Dâvud, No. 203; İbn Mâce, No. 477; Dârekutnî I, 161; Beyhakî, I, 118; Bakıyye b. el-Velîd ani’l-Vadîn b. Atâ’ an Mahfüz b. Alkame an Abdirrahman b. Aiz an Ali senedi ile tahrîc ettiler./▪113 Ahmed, I, 256; Ebü Dâvud, No. 202; Tirmizî, No. 77; Beyhakî, I, 121 tahrîc ettiler. Asl-ı
senedi Abdüsselâm b. Harb an Yezîd Ebî Hâlid ed-Dâlânî an Katâde an Ebi’l-Aliyye an İbn as.
 

 

SAYFA ☆ 109   ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

   “O, otururken uyuklar; sonra abdest almadan namaza dururdu."114"

  ▪11 - Özür sahibi olanlar için namaz vaktinin çıkmış olması.
  ▪12 - Teyemmüm etmiş olan bir kimsenin abdest alabileceği bir suyu görmesi ile abdesti bozulmuş olur.

___________________________
▪114 - Mâlik, Tahâret 11/1, s. 22; Nâtî’ an İbn Ömer sahîh senedi ile tahric etmiştir. 

SAYFA ☆ 111   ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

      ☆ A ▪ BDESTİ BOZMAYAN

       ŞEYLER 

   Aşağıdaki haller abdesti bozmaz: 

  ▪1 - Bir hastalık olmaksızın gözden gelen yaş ve su veya ağlamak. 
  ▪2 - Yara ve benzeri yarıklar içinde görülen ve dışarıya çıkmayan kan, irin ve sarı sular. İğne ucu gibi çıktığı yerde kalır, etrafa dağılmazsa, bu kan abdesti bozmaz. Bu kanın el veya pamuk ile silinmesi de zarar vermez. 
  ▪3 - Bir yaradan akıntısız pıhtı hâlinde kan, et veya deri düşmesi.   ▪4 - Mayasıl ıslaklığı ve parmaklar arasındaki pişinti. 
  ▪5 - Yandan az olmak şartı ile donmuş kanın tükrük veya sümüğe bulaşmış olması. 
  ▪6 - Kulaktan, burundan veya yaradan kurt çıkması. 
  ▪7 - Ağız dolusundan az olan kusuntu. 
  ▪8 - Balgam, ağız dolusu olsa bile abdesti bozmaz. İmam Ebu Yu-
 
SAYFA ☆ 112   ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

      KUR'AN VE SÜNNET IŞIĞINDA BÜYÜK iSLAM
      İLMİHALİ 


suf ’a göre, iç boşluğundan gelen ağız dolusu balgam abdesti bozar. 
   ▪9 - Erkek ve kadının ön tarafından çıkan yel. 
  ▪10 - Rutubetsiz ve kokusuz olarak arka taraftan çıkarılan şırınga. Bununla beraber uygun düşen, ihtiyat olarak abdesti yenilemektir. 
  ▪11 - Erkeğin tenasül organına damlatıldıktan sonra geri gelen yağ. Bu da İmam Azam’a göredir. 
  ▪12 - Pıhtılaşmış bir halde kusulan kan parçası. 
  ▪13 - Baştan buruna veya kulağa kadar akıp gelen fakat gusülde yıkanması farz olan yere taşmayan kan. 
  ▪14 - Kullanılan misvak (ve fırça) üzerinde veya ısırılan sert meyvalar üzerinde görülen ve akıcılığı bilinmeyen kan izleri. 
  ▪15 - Pire, kene, sivri sinek, kara sinek gibi haşeratın kanları doluncaya kadar emdikleri kan. 

   Sülüğün karnı doluncaya kadar kan emdikten sonra düşmesi halinde kendisinden kan çıkarsa abdesti bozar. 
  ▪16 - Saçların tıraş edilmesi, bıyıkların kırpılması, tırnakların kesilmesi. 
  ▪17 - Hakimiyeti kaybetmeyecek şekilde kıçı tamamen yere Yerleştirmek süretiyle oturarak uyumak. 

ابن عباس رأيت رسول الله صلى الله عليه وسلم نام وهو ساجد حتى غطااو نفخ ثم قام فصلى فقلت يا رسول الله  إنك قد نمت قال إن الوضوءلا يجب إلا على مننام مضطجعا فإنه إذا اضطجع استرحت مفاصله 

 İbn Abbâs (ra)’dan: 

“Allah Resülü (s.a.a.)’i secdede uyurken gördüm, hatta horladı, _ Sonra kalkıp namaz kıldı. 
 
SAYFA ☆ 113   ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

     Dedim ki: “Ey Allah Resülü, uyudunuz. ’ 

    Bunun uzerıne, Sadece uzanarak yatan kimsenin (abdesti bozulduğu için) abdest tazelemesi gerekir. Çünkü kişi, uzanıp yattığında mafsalları gevşer’ buyurdu,”115" 

  ▪18 - Namazda iken ayakta, oturarak, rüküda ve secdede uyumak. 
  ▪19 - Kahkaha, namazın haricinde abdesti bozmaz. 

   (Şafıîlere göre, namaz içinde de kahkaha ile gülmek abdesti bozmaz). 

  ▪20 - Ne kendisinin, ne de başkasının duyamayacağı bir sesle gülümseme (tebessüm). Bununla abdest bozulmayacağı gibi,namaz da bozulmaz. Fakat yalnız kendisinin işitebileceği bir sesle namaz esnasında gülmek, abdesti bozmasa da namazı bozar. 

جابر قال سئل عن الرجل يضحك في الصلاة قال يعيد الصلاة ولا يعيد الوضوء 
   Câbir (ra)’dan: 

   Ona namazda gülen adam hakkında sorulunca şöyle dedi: “Namazı tekrar kılar, abdesti iâde etmez.”116" 

  ▪21 - Herhangi bir kimsenin bedenine veya kendi tenasül organına el ile dokunmak. 

طلق بن على جاء رجل كأنه بدوى فقال يانبى الله ماترى فى مس الرجل ذكره بعد مايتوضا قال وهل هو إلا مضغة منه أو قال بغية منه 
__________________________
 ▪115 - Ahmed, 1, 256; Ebü Dâvud, No. 202; Tirmizî, No. 77; Beyhakî, 1, 121 tahrîc ettiler. Asl-ı senedi  Abdüsselâm b. Harb an Yezîd Ebî Hâlid ed-Dâlânî an Katâde an Ebi’l-Aliyye an İbn as./▪116 Ebü Ya’lâ. Râvîleri Sahih ricâlindendir. Heysemi, Mecma’ II, 82. 
 
SAYFA ☆ 114   ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

    Talk b. Ali (r.a)'dan:

   Bir adam geldi, bedeviyi andırıyordu; dedi ki: “Ey Allah Resülü! Abdestten sonra kişinin cinsel uzvunu tutması hakkında ne buyurursun?” 

  Şöyle buyurdu: “O, kendisinden bir parça değil midir?”117

   (Şafiî mezhebine göre; yabancı bir kadına dokunmak veya onu ellemek, mutlak sürette abdesti bozar. Ölüyü ellemek ve ona dokunmak da abdesti bozar. Mahrem, yani kişiye nikâhlanması ebediyen haram olan bir kadına dokunmak veya onu ellemek abdesti bozmaz. Hanbelî mezhebinde ise; arada perde olmaksızın şehvetle bir kadını ellemek veya ona dokunmak abdesti bozar. Bu hususta kadın da erkek gibidir. Her iki mezhepte de tüylere, tırnak ve dişlerine dokunmakla bozulmaz. Maliki “ mezhebinde ise; abdestli biri 
kendisinden başka birine, eliyle veya vücüdunun herhangi bir tarafıyla dokunacak olursa abdesti bozulur. Ancak abdestin bozulması için gerek dokumanda, gerek dokunulanda bazı şartların gerçekleşmesi icab eder. 

   Üç mezheb imamı da, tenasül uzvunu ellemenin abdesti bozacağı hususunda görüş birliği etmişlerdir. Ancak kadınlar için aynı şey söz konusu değildir). 

  ▪22 - Bir kimse, kulağına yağ damlatmış olsa da o yağ, dimağında bir müddet durduktan sonra, kulağından veya burnundan tekrar dışarı aksa, o kimsenin abdesti bozulmaz. Aynı şekilde bir kimsenin, yıkanırken kulağına su kaçmış olsa ve bu su bir müddet bekledikten sonra burnundan geri çıksa, o kimsenin abdesti bozulmaz. 

  ▪23 - Yenilmesi caiz olan herhangi bir şeyi yiyip içmekle, ateşte pişmiş olan bir yemeği yemekle bozulmaz. 
________________________
  ▪117 - Ebü Dâvud, No. 182; Tirmizî, No. 85; Nesâî, Tahâret 119, I, 101; İbn Mâce, No. 483. Kays b. Talk an Ebîhî senedi ile tahric ettiler. 
 
SAYFA ☆ 115   ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

   ابدالرحيم بن تميم الاشعرى قال قالت المعاذ هل كنتم نتوضنون بما غيرت النر قال نعم إذا أكل أحدنا مصا غيرت النر غسل يديه وفاه فكنا نعد هذا وضوء

    Abdurrahim b. Temîm el-Eş’arî’den 

   Muâz’a dedim ki: “Ateşin değiştirdiği şeyden dolayı abdest alır mıydınız?” 

   “Evet; bizden biri ateşin değiştirdiği şeyi yediği zaman, ellerini ve ağzını yıkardı; bunu abdest sayardık.”118

Hanbelî mezhebine göre; deve etini yemekten ve ölüyü yıkamaktan ötürü abdest bozulur. 

جابر بن سمرة أن رجلا سأل النبى صلى الله عليه وسلم اتوضا من لحوم الغنم قال إن شءت فتوضا وان شءت فلا تتوضأ قال اتو ضا من لحوم الإبل قال نعم فتوضا من لحوم الإبل قال اصلى فى مرابض الغنم قال نعم قال اصلى فى مبارك الإبل قال لا  
  Câbir b. Semure (r.a)’dan: 

  Bir adam Peygamber (s.a.a.)’e sordu: “Koyun eti yemekten dolayı abdest alayım mı?” 

Cevap verdi: “İster al, ister alma.” “Peki deve etlerinden dolayı?” “Evet; deve etinden dolayı (yediğin zaman) abdest al.” 

“Koyun ağıllarında namaz kılabilir miyim?” 
“Evet.” 
______________________
▪118 - Bezzâr, No. 291; bunu el-Hasan b. Yahyâ el-Huşenî an Halife b. Utbe an Ubâde b. Nuseyy an Abdurahman b. Ganm el-Eş’arî an Muâz tarikiyle tahric etmiştir. 

SAYFA ☆ 116   ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

   “Deve alınlarında?“ 

  “Hayır“ buyurdu.'119
________________________
▪119 Tayâlisi Müsned No. 766; Ahmed, “ 88, 92, 96, 98, 100, 102, 105, 106 108 “ Müslim Hayz. 97.s. 275; İbn Mâce, Bo:495; Taberânî, Mu'cemu’l-Kebîr No. 1859; İbn Huzeyme No. 31; Tahâvî 1.70 384; Beyhakî, 1.158. 448; Ca’fer bin Ebî Sevr an Câbir b. Semum asl-ı senedi ile tahric ettiler. 
 
SAYFA ☆ 117   ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

      ☆ J ▪ABDESTE ŞÜPHEYE DÜŞMEK 

     Bir kimse, abdest alırken, bazı âzâlarım yıkayıp yıkamadığı hususunda şüpheye düşse, eğer bu şüphe, o kimsenin ilk şüphesi ise, sadece şüphe ettiği yeri yıkar. Fakat, bu kimsede, bu şekildeki şüpheler çok vaki oluyorsa, o şüpheye iltifat edilmez. Abdesti tam sayılır. Abdest aldıktan sonra vaki olan bu gibi şüphelere de iltifat edilmez. Bir kimse abdest aldığını sağlam olarak bildiği halde, abdestini bozup bozmadığı üzerinde şüpheye düşse, o kimse abdestli sayılır. Kesin olarak bilinen bir şey şüphe ile ortadan kalkmaz.Tersi olursa, yani abdesti bozulduğunu kesin olarak bildiği halde, sonradan abdest alıp almadığında şübheli ise, o kimse abdestsiz sayılır. 
 
   (Maliki mezhebine göre; hades veya hadese sebep hallerin vukü bulduğundan şüphe edilince abdest bozulur). 
 
SAYFA ☆ 119   ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

     ☆  K  ABDESTİN ALINIŞI 

   Abdeste başlarken,“Niyet ettim Allah rızası için için abdest almaya” diye niyet ederek Euzü Besmele çekeriz. Yani,  
   “Euzübıllâhimineşşeytanirraeîm.
   Bismillâhirrahmanirrahim” deriz. 

   Sonra ellerimizi üç defa bileklerimize kadar yıkarız. 

   Sağ elimizle ağzımıza üç defa su verip, her defasında ağzımızı çalkalayıp suyu dökeriz. 

   Sağ elle burnumuza üç defa su veririz.Her defasında suyu hafıfçe burnumuza çekip, sol elle sümkürerek burnumuzu temizleriz. 

   İki avucumuzu birleştirerek su ile doldurup, suyu yüzümüze çok hızlı çarpmadan, yüzümüzün her tarafını üç defa yıkarız. 

   Önce sağ kolumuzu dirseklerle birlikte sol elimizin yardımı ile üç defa yıkarız.Sonra sol kolumuzu dirseklerle birlikte sağ elin yardımı ile üç defa yıkarız. 

   Sağ elimizi ıslatıp başımızın dörtte birini bir defa meshederiz. 
 
SAYFA ☆ 120   ☆ NÂFİLE NAMAZLAR
      Sonra ellerimizin tersiyle boynumuzu meshederiz. Boynumuzu meshetmek için ellerimizi tekrar ıslatmaya gerek yoktur. 

   Önce sağ ayağımızı sol el yardımı ile topuk kemikleriyle birlikte üç defa yıkarız. Sonra sol ayağımızı yine sol el yardımı ile topuk kemikleriyle birlikte üç defa yıkarız. 
SAYFA ☆ 121   ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

      ☆ 3 ▪MESTLERE MESHETMEK 

       ▪ A - MESH ETMENİN MAHİYETİ 

   Abdestte, ayakları yıkamaya bedel, ayaklara giyilen mestleri, usülüne uygun şekilde ıslatmaya mestler üzerine mesh denir. 

   Ayağa giyilen ve “mest” adı verilen mest hükmündeki şeyler üzerine, abdest alınırken meshedilmesi caizdir. Bu, İslâm dininin gösterdiği bir kolaylık ve ruhsattır. 
   el-Muğîre b. Şu’be’den rivâyet edilen şu hadis mestler üzerine meshin caiz olduğuna delil bakımından yeterlidir: 

المغيرة كنت مع النبى صلى الله عليه وسلم فقال يا مغيرة خذ الإداوة فأخذتها فانطلق حتى توارى عنى فقضى حاجته و عليه جبة شامية فذهب ليخرج يده من كمها فضاقت فأخرج يده من 
 
SAYFA ☆ 122   ☆ NÂFİLE NAMAZLAR
 

   اسفلها فصببت عليه فقوضا وضوءه للصلاة ومسح على خفيه  

   “Peygamber (s.a.a.) ile beraberdim, dedi ki: “Ey Muğîre! Su kabını al! ’ Ben de aldım. Sonra (kazâ-i hâcet yapmaya) gitti, gözümden kayboluncaya kadar uzaklaştı, hâcetini gördü. Üzerinde Şam işi bir cübbe vardı. Elini yeninden çıkartmak istediyse de dar geldi.

 

    Bunun üzerine altından çıkardı. O’na su döktüm, namaz için abdest aldı ve mestleri üzerine meshetti.”120

وفى أحرى مسح على الخفين فقالت يا رسول الله نسيت قال بل انت نسيت بهذا امرنى ربى

    Diğer bir rivâyet:

   “Mestleri üzerine meshetti. Bunun üzerine dedim ki: “Ey Allah Resülü! Unuttunuz mu?’

   "Aksine sen unuttun, bana bunu Rabbim emretti’ buyurdu.”121"

   Mestler üzerine mesh, sadece abdestte söz konusu olur. Gusül alırken ayakları yıkamak yerine, mest giyip üzerine meshetmek câiz olmaz.

وإن زربن حبيش قال أتيت صفوان أن بن عسال رضىالله عنه أسأله عن المسح على الخفين فقال ماجاءبك يازر فقلت ابتغاء ال العام فقال الملاءكة تضع اجنحتها الطالب العلم رضاء بما يطلب فقلت انه قد حك فى صدرى المسح على الخفين بعد الغاءط والبول وكنت أمرا من أصحاب النبى صلى الله عليه وسلم فجرت أسألك هل سمعته يذكر فى ذالك شيءا قال نعم كان يأمرنا إذا كنا سفرا أو مسافر بن
ان لآ ننز ع خفافنا ثلاثة أيام

__________________________
▪120 Ahmed IV; 250; Müslim, Tahâret 77-8, s. 229; Nesâî, Tahâret 92/6,1, 82./▪121 Ahmed, IV, 246, 253; Ebü Dâvud, No. 156; Beyhakî, 1, 271.2  Abdurrahman b. Ebî Nu’am kanalıyla Muğîre’den tahrîc ettiler. 

 

SAYFA ☆ 123   ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

   ولياليهن إلا من جنابة لكن من غاءط وبول ونوم. .. 

   Râvilerden Zirr b. Hubeyş anlatıyor; 

   “Mestlere nasıl meshedileceğini öğrenmek için Safvân b. Assal’ın (r.a.) yanına gittim. 

   Bana, “Ey Zirr, niçin geldin?’ diye sordu. Ben de, “İlim öğrenmek için geldim’ diyerek cevap verdim. 

   Bunun üzerine o şöyle dedi:  
   “Melekler, ilim Öğrenmek isteyen kişinin bu isteğinden hoşlandıkları için üzerine kanatlarını gererler. ’ 

   Ben dedim ki: “Abdest bozulduktan sonra meste meshetmek işi kalbimi rahatsız etti. Siz. Allah’ın Resülü’nün ashabından olduğunuz için bu mevzuda onun bir şey söylediğini duymuşsunuzdur.’ 

   Safvan, “Evet, seferde veya misafir bulunduğumuzda cünüplük halinin dışında, üç gün ve üç gece mestlerimizi çıkarmamamızı, abdest bozulduktan ve uykudan sonra abdest alırken mest üzerine meshetmemizi bize emrederdi’ dedi.”122

   ▪ Mestler Üzerine Meshin Caiz Olabilmesinin Şartları: 

   ▪1 - Önce abdest alınır ve abdest bozulmadan mestler giyilir. 

    Mestler, abdest için ayaklar yıkandıktan sonra giyilmelidir.  

وإن المغيرة بن شعبة رضىالله عنه قال كنت مع رسول الله صلى الله عليه وسلم ذات ليلة فى مسيره فقال لى امعك ماء قلت نعم فنزل عن راحلته فمتى حتى توارى فى سواد الليل ثم جاء فافر غت عليه من الءداوة فغسل وجهه وعليه جنة من صوف فلم يستطع أن يخرج ذراعيه منها حتى اخرجهما من أسفل الجنة فغسل ذراعيه ومسح برأسه ثم اهويت لانزع خفيه فقال دعمها فانى ادخلتهما طاهر تين ومسح عليهما 
_____________________
▪122 Nevevi, Riyazü’s-Salihin, Tirmizi’den. 
SAYFA ☆ 125   ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

malıdır. Giyilen mestlerin topuklarından aşağı kısımlarında, ayağın küçük parmağı ölçüsü ile üç parmak delik, sökük ve yırtık bulunmamalıdır. Topuğun üst kısmındaki delikler zarar etmez. Böyle bir noksan, ayak parmaklarının uçlarına rastlarsa, miktara değil, sayıya bakılır: Üç parmak görünmedikçe, yırtık zarar vermez. Yine mesafelerde üç parmak kadar sökük bulunduğu halde, mestlerin sağlamlığından dolayı yürürken bu sökük açılıp parmaklar gözükmezse, yine meshe engel olmaz. Ayağın birinde bir parmak, diğer ayakta iki parmak kadar yırtık bulunsa bunlara mesh yapılır. Çünkü iki ayaktaki mest yırtıkları toplanmaz. Bir ayaktaki mest yırtıkları toplanıp hükme bağlanır. 


   (Malikîlere göre, bir ayağın en az üçte biri görülecek kadar bir mestte yırtık yoksa meshi bozmaz. Şafiî ve Hanbelî mezheplerine göre, ayakta yıkanması farz olan miktar, mestlerdeki bir yırtıktan görülecek olsa, mesh bozulmuş olur. O yıkanması farz olan miktar, çorap veya başka bir şeyle örtülmüş olsa bile hüküm değişmez). 

  ▪5 - Mestler, bağsız olarak ayakta durabilecek kadar kalın olmalıdır. 

  ▪6 - Mestler, dışarıdan aldıkları suyu hemen içine çekerek ayağa ulaştıracak bir halde olmamalıdır. 

  ▪7 - Her ayağın ön tarafından en az  küçük el parmağı kadar bir yer mevcut bulunmalıdır. Bu itibarla, bir veya iki ayağının ön tarafı bulunmayan kimse mestlerine mesh yapamaz. Ökçe tarailarının bulunması yeterli değildir. Çünkü bir ayağı yikamakla diğerine mesh bir arada toplanamaz. Fakat bir ayağı tamamen mevcut bulunmayan kimse, diğer ayağına giydiği mest üzerine mesh yapabilir. Çünkü mesh ile yıkama bir arada toplanmamıştır.

   ▪Mestler Üzerine Mesh Nasıl Yapılır? 
  
   Abdest aldıktan sonra, bu abdest bozulmadan mestler ayağa giyilir Eğer mestler düğmeli veya fermuarlı ise, ayak topukları ka
 
SAYFA ☆ 127   ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

     ... Mestler üzerine mesh yapılırken ıslak olan el parmaklarının açık olması. meshin el parmakları ile yapılması, ayak parmaklarının ucundan başlayarak yukarıya doğru yapılması, sünnete uygun olan meshdir. Yoksa, mestin üzerine su dökmek, mesti sünger gibi bir şeyle ıslatmak, enine olarak mestin üzerine meshetmek veya meshe mestin koncundan baslamak yeter. Ancak böyle yapmak sünnete aykırıdır. 


   Ayakları topukları ile beraber örten çizmeler, potinler, kendileri ile üç mil kadar yürünebilecek kuvvetli ve kalın çoraplar, konçlu aba terlikler de mest hükmündedir. Bunların üzerine de mesh yapılabilir. Yalnız bunlarla namaz kılınacağı zaman yolda yürünmüş ve üzerine necaset bulaşmış ise bunlarla namaz kılınamaz. 

   Mesh Müddeti: 

   Meshin müddeti, ikâmet halinde olan (yolcu hükmünde bulunmayan) kimse için bir gün bir gece, yâni yirmi dört saattir. En az on sekiz saat (üç günlük) bir mesafeye gitmek üzere yola çıkan bir misafir (yolcu) için ise, üç gün (yetmiş iki saat) geçerlidir. Bu müddetin başlangıcı, mestler giyildikten sonra ilk abdestin bozulma zamanından itibarendir. Mestlerin giyiniş zamanına ve abdest alınan vakte bakılmaz. 

شريح بن هانىء أتيت عءشة أسألها عن المسح على الخفين فقالت عليك بابن أبى طالب فاسأله فإنه كان بسافر مع رسول الله صلى الله عليه وسلم فسالناه فقال جعل رسول الله صلى الله عليه وسلم ثلاثة ايم و لياليهن المسافر ويوما وليلة المقيم   
   Şurayh b. Hâni (ra)’dan: 

   Mestler üzerine meshetmek hakkında sormak üzere Aişe (r.anha) ’ya gittim. 
<
SAYFA ☆ 129   ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

     "Bir gün mü"

   "İki gün mü"

   “Üç gün mü?” 

   “Evet, istediğin kadar” buyurdu. '126

   (Şafiî ve Hanbelîlere göre ise, mubah (haram işleme niyeti bulunmayan) bır seferdeki yolcu için mesh müddeti üç gün, üç gecedir (yetmiş iki saat). Günah işlemek için yola çıkıldığı takdirde bu müddet yirmi dört saattir). 

__________________________
▪126 Ebü Dâvud, No. 158; Yahyâ b. Eyyüb an Abdirrahman b. Rezîn, an Muh. b. Yezîd b. Ebî Ziyâd an Eyyüb b. Katan an Ubeyy b. Imâre asl-ı senedi ile tahrîc etmiştir.
SAYFA ☆ 131   ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

      ☆ B - MESHİ BOZAN ŞEYLER 

   Abdesti bozan her şey meshi de bozar. Onun için müddet henüz bitmemiş ise, yeniden alınacak abdestte mestlere veya sargılara da yeniden mesh verilir. Aşağıda yazılı hallerden dolayı da mesh bozulur: 

  ▪1 - Üzerine meshedilmiş olan mestin ayaktan çıkması veya çıkarılması. Bir mestin koncuna kadar (boğaz kısmı), ayağın çok kısmının çıkmış olması da, tamamen çıkması hükmündedir. Bir ayağın mestten çıkmasıyla her iki ayağın yıkanması gerekir. Birini yıkayıp diğerini mesh caiz olmaz. 

   Bu durumda eğer abdest mevcut ise, yalnız ayakları yıkamak kâfidir. Yeniden tam bir abdest almak gerekmez. Ayaklarını yıkamak süretiyle abdest alıp mestlerini giymiş olan bir kimse, daha bu abdesti bozulmadan herhangi bir sebeple mestlerini ayaklarından çıkarsa, abdesti bozulmuş olmayacağı için ayaklarını tekrar yıkaması gerekmez. 
 
SAYFA ☆ 132   ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

      ▪ 2 - Mesh müddetinin sona ermesi. Bu halde henüz abdest devam ediyorsa, yalnız ayakları yıkamak yeterlidir. Yeniden tam bir abdest almaya gerek yoktur.

   ▪3 - Guslü gerektiren cünüplük. Abdest alıp mestler giyildikten sonra cünüp olunmasıyla artık mestlerin hükmü kalmaz. Gusledip
ayakları yıkadıktan sonra giyilmeleri gerekir."

أن صفوان بن عسال كان صلى الله عليه وسلم يأمر نا إذاكان سفرا أن لا ننزع خفافنا ثلاثة ايم و لياليهن إلا من جنابة ولكن من بول وغاءط ونوم

Safvân b. Assâl’dan şu rivâyetleri de bulunmaktadır:

“Allah Resülü (s.a.a.), cünüplük hali dışında yolculuk esnasında uyku, küçük abdest bozma ve def-i hâcet yapma halleri dâhil üç gün, üç gece mestlerimizi çıkartmamamızı emrederdi.”127"

   ▪4 - Mestlerin yırtılması.“Mestler Üzerine Meshin Caiz Olabilmesinin Şartları” bölümünde bu yırtık miktarı anlatılmıştı.

   Meshin Mekruhları:
   ▪1 - Bir defadan fazla meshetmek.
   ▪2 - Mesh etmek yerine, mestleri yıkamak mekruhtur.

_________________________
▪127 Tirmizî, No. 96; Nesâî, Tahâret 98,1,83-4; İbn Huzeyme, No. 193, 196; Tahâvî I, 82; İbn Hibbân Mevârid No. 179-80, 186; Dârekutnî I, 197; Beyhakî, I, 276, 282, 289; Asım b. Ebî’nNecüd an Zir an Safvân b. Assâl asl-ı senedi ile tahrîc ettiler. 

SAYFA ☆ 133   ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

         ☆  C ▪SARGI ÜZERİNE MESH 

   Yaralar veya sakat, hasta âzâlar üzerine bağlanan bezleri sargı denir. 

   Abdest veya gusül âzâları üzerinde bu gibi bir zaruretten dolayı sargı varsa ve bu sargıyı açıp altını yıkamak da mahzurlu ise, sargının üzerine hem abdest ve hem de gusül için bir kez meshedilir. 

   Böylece o âzâlar yıkanmış hükmünü alır. Bu mesh de zarar verirse, terk edilir. Ilâçla Örtülü yara için de durum aynıdır. 

   Bunlara su zarar yemiyorsa, mesh yeterli olmaz, yıkamak gerekir. 

   Yapılacak meshin bütün sargıyı kaplaması gerekmez; çoğunluğunu meshetmek kâfı gelir. 

   Sargıyı çözmek zarar veriyorsa, özürlü yerin etrafını sargı altından yıkamak gerekmez. Bunlardan açık bulunan yerleri meshetmek yeterlidir. 
 
SAYFA ☆ 134   ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

  - Sargı çevresinde kalan sağlam yerler ise yıkanır. 

  - Böyle bir sargı üzerine yapılan mesh için belli bir müddet yoktur. Özür devam ettiği müddetçe sargı üzerine mesh yapılır. 

  - Bu sargının taharet hali üzere (abdestli olarak) sarılmış olması da şart değildir. Çünkü sargılar üzerine mesh sargı altını yıkamak hükmündedir. 

  - Bir sargı üzerine mesh yapıldıktan sonra sargı değiştirilirse, tekrar mesh gerekmez. Yine bir sargıya mesh yapıldıktan sonra, onun üzerine başka bir sargı daha sarılmış olsa, yeniden bir mesh daha yapılmaz. Henüz özür kalkmadan sargı açılsa, mesh bozulmuş olmaz. 

  - Bir özürden dolayı iki ayaktan biri üzerine mesh yapılmca, diğerini yıkamak gerekir. Çünkü bu mesh de yıkamak hükmündedir. 

  - Hastalıklı organ eğer baş ise; başın dörtte biri sağlam ise bu durumda sargı üzerine meshetmeye gerek kalmaz. Sağlam yer meshedilir. 

  - Sargı üzerine meshi bozan şey; üzerine sargı sarılan yara veya özrün tamamen iyileşmesidir. 

  - Namaz içerisinde bu sargı yara iyileşmeden düşerse, namaza devam edilir ve namaz bozulmaz. Çünkü sargının altı yıkanmış demektir. 

  - Namaz içerisinde bu sargı yara iyileştikten sonra düşerse, namaz bozulur. Sargı yeri yıkanır ve yeni baştan namaz kılınır. 

  - Eğer namaz dışında bu sargı iyileştikten sonra abdestli iken düşerse yalnız sargı mahalli yıkanmak süretiyle abdest tamamlanır. 
 
SAYFA ☆ 135   ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

         ☆  4 - ÖZÜR HALİ 

   Özür Nedir? 

   Sürekli devam eden abdest bozucu hallere özür denir. Meselâ, idrarını tutamama, devamlı gaz çıkarma, sık sık burnu kanama, yarasından devamlı su akma gibi haller, birer özür hâlidir. 

   Kendisinde bu gibi abdest bozucu bir Özür bulunan kimseye ise, Sâhib-i özür (özür sâhibi) veya ma’zur (özürlü) denir. 

   Bir illetin özür sayılabilmesi için bir müddet kısalığı bulunması şarttır. Yani; bir özür, önce abdest alınıp namaz kılınacak kadar bir zaman kesilmemek üzere tam bir namaz vakti devam etmelidir. Sonra da her namaz vaktinde hiç olmazsa bir kez daha o illet meydana çıkıp durmalıdır ki, bu illet sahibi özürlü sayılsın. 

   Örneğin; bir kimsenin burnu, bir gün öğle vaktinin başından sonuna kadar, bir abdest ile bir namaza müsait olmamak üzere kanayıp da bu durum, sonra gelen her namaz vaktinde bir kez olsun meydana gelecek olursa, o kimse özürlü (mazur) olmuş olur. Fakat böyle bir 
 
SAYFA ☆ 136   ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

özür, tam bir namaz vakti içinde bir kez olsun meydana çıkmazsa, artık özür kesilmiştir, sahibi de özürlü olmaktan çıkmıştır. 


  - Özrün Hükmü: 

  - Özür sâhipleri için, dinimiz büyük bir kolaylık göstermiştir. Bunların abdestleri, abdest bozucu özürleri devam ettiği halde bozulmaz. Bu halde iken namazlarını kılarlar. 

  - Özürlü kimseler, abdest bozucu kan, irin, idrar gibi akıntıların kirlettiği yeri tekrar temizlemekle de mükellef tutulmazlar. Çünkü, bu kirler temizlendikten hemen sonra yeniden vâki olmaktadır. Özürlü kimsenin özründen dolayı çamaşırına bulaşan pislikler, özrü devam ettikçe namazının sıhhatine engel olmaz. Namaza engel olan ölçü miktarını taşmış olsalar bile, namaza engel sayılmazlar. Fakat bu pislikler tekrar çamaşırına dokunmayacaklarsa onları yıkamak gerekir. 

   - Özürlü olanların abdestleri, namaz vaktinin girmesi ile bozulmaz; vaktin çıkması ile bozulur. Bu hüküm İmam-ı Azam’a göredir. Sahih olan da budur. 

   Özürlü bir kimse, sabah namazı için tam vaktinde abdest alsa, bu abdest, sabah namazı vaktinin çıkmasına kadar devam eder. Bu vaktin çıkması (güneşin doğması) ile son bulur. Artık vakti çıktıktan sonra o abdest ile başka namaz kılınamaz. Özürlülerin sabah namazı için aldıkları abdest, güneş doğmasıyla bozulduğu için, bayram ve kuşluk namazları için ayrıca abdest almaları gerekir. 

   Özürlü kimse, güneşin doğmasından sonra abdest almış olursa, onun abdesti öğle vakti çıkıncaya kadar devam eder, dilediği namazları kılar. Yeter ki, kendisinden abdesti bozan başka bir hal çıkmasın. 

   (İmam Ebu Yusuf’a göre; özürlünün abdesti, hem namaz vaktinin girmesiyle, hem de çıkmasıyla bozulur. Bu bakımdan güneş 
 
SAYFA ☆ 137   ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

doğduktan sonra özürlünün aldığı abdest, öğle vaktinin girmesi ile bozulur. İmam Züfer’e göre ise, özürlünün abdesti, yalnız namaz vaktinin girmesi ile bozulur; çıkması ile bozulmaz. Bu bakımdan, özürlünün sabah namazı için aldığı abdest, güneşin doğup vaktin çıkması ile bozulmaz. Ancak öğle vaktinin girmesi ile bozulur). 


   Özürlü olan kimse, her namaz vakti abdest alır. o vakit içinde aldığı abdestle abdesti bozacak bir başka şey olmadıkça dilediği kadar farz ve nafile namaz kılabilir. Kazaya kalmış namazları kılabilir. Vitir namazı ile bayram ve cenaze namazlarını da kılabilir. Ancak illet devam etmelidir. 

   Bir özürlünün özrü kesilmişken, abdesti bozan başka bir halden dolayı abdest aldıktan sonra özrü yine meydana çıkarsa, abdesti bozulmuş olur, yeniden abdest alması gerekir. Çünkü önceki abdesti, bu özür sebebi ile değildi. 

   Özürlü bir adam, oturmak, secde yerine işaretle namaz kılmak, özrün çıkış yolunu rahatça tıkayabilmek gibi yollarla özrün ortaya çıkmasına engel olabilirse, artık özürlü sayılmaz. 
 
SAYFA ☆ 141   ☆ NÂFİLE NAMAZLAR

                                 GUSÜL 

    A▪GUSLÜN DİNİ VE İST İLÂHÎ ANLAMI 

   - Gusül kelimesi sözlük anlamı olarak yıkanmak mânâsına gelir.
   - Bu kelimenin dinî mânâsı ise; bütün bedenin, hiçbir tarafında iğne ucu kadar kuru yer kalmayacak şekilde yıkanması demektir. Islak bezle silinmek gusül sayılmaz. 

   - Buna boy abdesti ve büyük taharet/taharet-i kübra de denir. 
 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol